9 Mart Baf Direnişi ve Şehitleri Anma Günü nedeniyle, Baf Türk Birliği Yönetim Kurulu adına açıklama yapan Başkanı Cenk Dökmen, “ Kıbrıs Türk Halkı’nın Kıbrıs adasında, tutunup bu günlere gelmesinin hiç de kolay olmadığını bilmemek ya da bilip de unutmak mümkün değildir. Her yıl 9 Mart’ta Baf Direnişini anımsar, Baf şehitlerini, yüreklerimizdeki varlıklarıyla anarız”, dedi.
Açıklamada, ‘Kıbrıs Türkü ve Türk Mukavemet Teşkilatı hiçbir zaman saldırgan ve yayılmacı olmamıştır’ görüşünü belirtip, devamında şu görüşler ifade edildi:
“Tarihe Kanlı Noel olarak geçen ve 21 Aralık 1963’te başlayan Rum saldırıları aslında Kıbrıs Cumhuriyeti’ne karşı Makarios önderliğinde bir darbeydi. Kıbrıslı Türkler, Kıbrıs Cumhuriyetinden dışlanmış, cumhuriyet bir Helen Cumhuriyeti’ne dönüştürülmüştü. Baf’ın merkezinde ve köylerinde Kıbrıslı Türkler, sınırlı olanaklarla, can ve mal güvenliklerini korumaya çalışıyordu. Hem silah, hem de insan sayımız yetersizdi.”
– “186 sayılı BM Güvenlik Konseyi, Rumları cesaretlendirdi”
Baf Türk Birliği adına yapılan açıklamada Baf’a yönelik saldırıların 186 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararından sadece üç sonra başlamasına dikkat çekildi. Açıklamada “ 4 Mart 1964’te Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Kıbrıs’la ilgili tarihi hata nitelikli 186 numaralı kararıyla, adada BM Barış Gücünün görevlendirilmesini kararlaştırırken, Anayasal kimliğini yitirmiş Kıbrıs Cumhuriyeti’ni de meşru kabul etmişti. O karar sanki de Rumlara cesaret vermişti. Tam üç gün sonra 7 Mart 1964’te Baf bölgesinde yoğun Rum saldırıları başladı, 9 Mart’a kadar sürdü. Direnen mücahitlerimizden Mavrali’de görev yapanlardan dokuzunun vahşice öldürüldüğü asla unutmayacağız” denildi.
– Baf Direnişi, boşuna gösterilmemiştir
Açıklamada, “Aradan tam 59 yıl geçti. Baf Direnişi ve Şehitlerimizi, senede bir gün değil, her gün anıyoruz. Baf Direnişi, Kıbrıs Türk Halkının ada genelinde gösterdiği şanlı direnişin, en onurlularından biridir. Baf Direnişi, boşuna gösterilmemiştir”, vurgusu yapıldı ve o günlerde gösterilen direnişin, 1974 Barış Harekatına zemin hazırladığı belirtildi.
Açıklama şöyle devam etti:
“ Kıbrıslı Türklerin bölgesel direnişlerinin bütünü, bayrağı gönderde tutmuş, 20 Temmuz 1974’te şanlı Türk Ordusunun gerçekleştirdiği Barış Harekatıyla, yepyeni bir sayfanın açılmasına zemin yaratmıştır.
Barış Harekatının tamamlanmasından sonra, siyasi kararla Kuzey Kıbrıs’a göç ettik. Önce Kıbrıs Türk Federe Devleti, sonrasında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine sahip olduk.
Çok iyi biliyoruz ki, 1974’te askeri başarı, siyasi ve ekonomik başarılarla taçlandırılıp, insanlarımız mutlu olduğu oranda şehitlerimiz, mezarlarında huzur içinde uyuyacaktır.”
– Kayıp 19 kardeşimizin akıbeti hala bilinmiyor..
Baf ve köylerinden toplam 26 kayıp Kıbrıslı Türk’ten 19’unun hala bulunamadığı belirtilirken “Bu vesileyle Baf bölgesi kayıplarımızla ilgili mesajımızı da vermek istiyoruz. Resmi kayıtlara göre Baf ve köylerinden toplam 26 kayıp insanımız vardı. Kayıplarımızda sadece yedisi bulunup, Kuzeyde mezarlarına defnedilirken, 19 kardeşimizin akıbeti hala bilinmemektedir. Çağrımız iki toplumlu kayıplar komitesinedir. 19 Baflı kardeşimizin akıbetlerinin belirlenmesi için daha ciddi, daha yoğun çaba harcansın. Yaşamlarından umut kesilse de, aile bireyleri, kayıp yakınları, ziyaret edip, çiçek koyacakları, dua okuyacakları bir mezarlarının olmasını istemektedir” denildi.
– Baf’ı unutmadık, Baf’a sırtımızı dönmedik
Baf Türk Birliği açıklaması şöyle devam etti:
“Son olarak şunu da seslendirmek istiyoruz. 1974 sonrası aile büyüklerimiz arkasına bakmadan Kuzeye gelip, burasını vatan yapmak için çalışmıştır. Yeni nesiller bu çalışmayı sürdürecektir. Ancak bu durum Baf’ı unuttuğumuz, Baf’a sırtımızı döndüğümüz anlamını asla taşımaz.
Orada köklerimizin hatırları ve Baflılık kültürünün silinmeyecek izleri vardır. Geri dönme amacımız olmasa da Baf’ı unutmadık, unutmayacağız, unutturmayacağız. Rumların, taşınmaz mallarıyla ilgili Kuzey’de ne kadar hak talebi varsa, fazlasıyla bizim de Baf’ta bıraktıklarımızla ilgili vardır.
Baf Direnişinin 59. Yıldönümünde, şehitlerimizi rahmet, o mücadeleye katılanları saygıyla anıyoruz.”