Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu, herhangi bir siyasi popülizme kurban etmeden, ayakları yere basan veriler üzerinden yeni asgari ücretin belirlenmesini diledi. Gardiyanoğlu, “En büyük arzum ve temennim tartışmalı değil, oy birliğiyle yeni asgari ücretin açıklanmasıdır” dedi.
Asgari Ücret Saptama Komisyonu, yeni asgari ücreti belirlemek üzere Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Toplantı Salonu’nda toplandı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu toplantı öncesinde yaptığı konuşmada, basında kendisi için “çiçeği burnunda” tabiri kullanıldığına işaret ederek, “Evet yeni bakanım ama çiçeği bir türlü bulamadım. İnşallah bulurum” dedi.
Sendikaların 2024 yılının Ocak ayından itibaren geçerli olacak asgari ücretin belirlenmesi ile ilgili toplantı çağrısı olduğunu ve bu çağrı üzerine görüşmeleri başlattıklarını dile getiren Gardiyanoğlu, çağrı olmasaydı, bakanlık olarak gelecek hafta toplantılara başlayacaklarını kaydetti.
Gardiyanoğlu, Bakan olarak ilk Asgari Ücret Saptama Komisyonu toplantısı olmasına karşın komisyonun içeriğiyle ilgili bilgi sahibi olduğunu aynı zamanda basında hem işveren hem de işçi tarafının açıklamalarını takip ettiğini belirtti.
Özel sektörden gelen bir siyasetçi olduğunu ancak hayatına işveren olarak değil çalışan olarak başladığını ifade eden Gardiyanoğlu, bilgi, birikim ve tecrübenin sonrasında işveren olduğunu söyledi.
Hem çalışan hem işveren gözüyle bakabilen bir bakan olarak masada olduğunu kaydeden Gardiyanoğlu, herhangi bir siyasi popülizme kurban etmeden, ayakları yere basan veriler üzerinden yeni asgari ücretin belirlenmesini temenni etti.
-“İşverensiz bir işçi, işçisiz de bir işveren olması mümkün değildir”
Herkesin ülkedeki ekonomik şartların ne olduğunu iyi bildiğini dile getiren Bakan Gardiyanoğlu, “İşverensiz bir işçi, işçisiz de bir işveren olması mümkün değildir” dedi. Her iki kesimin de birbirinin paydaşı olduğunu ifade eden Gardiyanoğlu, bakan olarak asgari ücret toplantılarını yönetirken temel prensibinin bu olduğunu vurguladı.
“Ne asgari ücretteki hayat pahalılığı yüzde 25’tir ne de yüzde 48.50’dir” diyen Gardiyanoğlu, “Gerek İstatistik Kurumu’nun gerekse Devlet Planlama Örgütü’nün verileri ışığında en büyük arzum ve temennim tartışmalı değil, oy birliğiyle yeni asgari ücretin açıklanmasıdır” şeklinde konuştu.
Ülkenin gerçekleri, ekonomik durumu, hayat pahalılığı rakamlarının belli olduğunu ifade eden Gardiyanoğlu, 10-15 gün içerisinde yeni veriler de geldiğinde hayat pahalılığının son şeklinin ortaya çıkacağını belirtti. Bakan Gardiyanoğlu, tüm verileri masaya koyarak, halkın daha yaşayabilir, daha rahat, daha müreffeh ve işvereni de koruyarak, bir asgari ücretin belirlenmesi temennisini dile getirdi.
İşçi tarafını temsilen Hür İşçi Sendikaları Federasyonu (Hür-İş) Başkanı Ahmet Serdaroğlu ise, çağrılarına kulak verip masayı toplayan Bakan Gardiyanoğlu’na teşekkür ederek, konuşmasına başladı.
Bir düzeltme yapmak istediğini dile getiren Serdaroğlu, 2024 yılının ilk asgari ücreti için değil, 2023 yılının üçüncü asgari ücretini belirlemek için toplantı çağrısı yaptıklarını söyledi. Serdaroğlu, 2024 yılının ilk asgari ücretini belirlemek için toplantı yapılıyorsa bunu bugünden bilmek istediklerini belirtti.
“Gerçekler doğrultusunda yaşamalıyız ancak maalesef gerçekler göz ardı edildi bugüne kadar” diyen Serdaroğlu, “Aylardır zamlar olurken hiç mi bir işletmenin giderleri artmıyor?” diye sordu. Ticaret Odası, Sanayi Odası, diğer odalar ve işveren temsilcilerinden zamlara hiç ses olmadığını belirten Serdaroğlu, “asgari ücret için toplanma çağrısı yaptıkları ilk günden ise ortalığın sallandığını” söyledi.
Hükümete çağrı yapan Serdaroğlu, sürekli oto galeriler açıldığını ve son model lüks arabalar geldiğini ifade ederek, “Bu arabaları kim alıyor?” diye sordu. “Devlet var olmak isterse vergilerini adaletli bir şekilde toplayacak” diyen Serdaroğlu, devlet gelirlerini artıramıyorsa, giderlerinin her zaman tartışılacağını kaydetti.
-“Asgari ücret masasında önce biraz asgari vicdan olacak”
“Asgari ücret masasında önce biraz asgari vicdan olacak” diye konuşan Serdaroğlu, “Zenginliğe zenginlik katmak doğru bir yaklaşım değil… Bugün ihtiyaçlı olanlar hala ihtiyaçlı pozisyondadır” eleştirisinde bulundu.
Ülkeye gelen işçi kalitesinin düştüğünü, işin ehli insanların gelmediğini ifade eden Serdaroğlu, “Ucuz işçilik kaliteyi getirmez, bu mantık ile yola çıkmamız lazım” dedi.
Açlık sınırının, kişinin sadece gıda gereksinimi sağladığını söyleyen Serdaroğlu, “Geçen aya göre açlık sınırı 18 bin 300 TL’dir ve bu sadece sağlıklı beslenme için gereklidir” şeklinde konuştu. Bir ay önce açıklanan ekim ayı enflasyonun gerçeği yansıtmadığını savunan Serdaroğlu, “Konuşacağımız hayat pahalılığı gerçek değildir” dedi.
İstatistik Kurumu’na yoksulluk sınırının açıklanması çağrısı da yapan Serdaroğlu, Hür-İş Federasyonu olarak belirledikleri yoksulluk sınırının bugün itibarı ile 45 bin 160 TL olduğunu kaydetti.
1 Aralık itibari ile asgari ücretin belirlenmesi konusunda hassas olduklarını dile getiren Serdaroğlu, hükümetin bu konuda irade koyması durumunda bunun mümkün olabileceğini söyledi. Serdaroğlu, “Aksi takdirde ışıklar sönecek asgari ücretliler için… Kimin asgari ücretli olduğu 3 hafta sonra belli olacak, elektrikleri kesildiği zaman” diye konuştu.
Maliye Bakanlığı’nın açıklamasının kendileri için resmi bir açıklama olduğunu ve bunu göz ardı edemeyeceklerini belirten Serdaroğlu, aralık sonu itibarı ile öngörülen yüzde 48.50’lik oranın yüzde 50’ye yuvarlanmasıyla asgari ücretin oy birliğiyle belirlenebileceğini kaydetti. Serdaroğlu, Bakan Gardiyanoğlu’nun oy birliği çağrısını desteklediklerini söyledi.
İşveren tarafını temsilen Kıbrıs Türk İşverenler Sendikası Başkan Yardımcısı Metin Arhun ise konuşmasında, ilk toplantının ve yeni belirlenecek asgari ücretin “hayırlı olmasını” diledi.
– “Asgari ücretin sürekli gündemde tutulması ülkemize zarar veriyor”
Asgari ücretin çok fazla gündemde tutulmasından hoşlanmadıklarını dile getiren Arhun, “Asgari ücretin sürekli gündemde tutulması ülkemize zarar veriyor” dedi.
Maliye Bakanı’nın açıkladığı yüzde 48.50 rakamını “afaki” olarak niteleyen Arhun, iş camiası ve üretim sektörlerinin bu nedenle ciddi bir sıkıntıya girdiğini söyledi. Bugün iş alan bütün işletmelerin yüzde 50 artış gelecekmiş gibi ücretleri, maliyetlerine koyup, ona göre fiyatlandırma yaptıklarını dile getiren Arhun, pahalılıktan şikayet edilirken yapılan açıklamaların piyasaya nasıl yansıdığının düşünülüp, düşünülmediğini sorguladı.
Rakamların çok hassas olduğunu ve motivasyonu da bozduğunu ifade eden Metin Arhun, ücretlerin bu seviyelerde artacağı ifade edildiği anda iş gücü piyasasının çalkalanmaya başladığını, çalışanların beklenti içerisine girdiğini ve moralinin bozulduğunu söyledi.
İngiltere’de asgari ücretin artırıldığını ancak bu ücretin 4 ay sonra yürürlüğe gireceğini anlatan Arhun, herkesin yeni ücrete adapte olması için prosedürün bu şekilde olduğunu belirtti. Ülkede ise asgari ücret belirlenmeden 3 ay önce tartışma başladığı eleştirisinde bulunan Arhun, herkesi daha duyarlı olmaya çağırdı.
Bir sendikanın 4 kişilik ailenin açlık sınırını açıkladığına işaret eden Arhun, “Ama asgari ücret 4 kişilik bir ailenin geçim rakamı değil ki…” dedi. Arhun, açlık sınırının açıklanmasına saygı duyduğunu ancak bunun asgari ücretle mukayese edilmesinin gerçekçi olmadığını kaydederek, “Biz 2.91’i dikkate alıyoruz, 4 kişilik bir aileyi değil” diye konuştu.
İstatistik Kurumu’nun belirlediği hayat pahalılığı oranının hem kendileri açısından, hem çalışan tarafından eleştirildiğini ve listenin güncellenmesi gerektiğinin söylendiğini dile getiren Arhun, “İstatistik Kurumu çalışmasını güncelleyecekse buyursun yapsın” dedi.
2023 yılı içerisinde iki tane asgari ücret belirlediklerini ifade eden Arhun, yıllık kayıplar söz konusu olduğuna göre ocak ayındaki rakamı alıp, oradan kaybın üstüne konulması gerektiğini kaydederek, “Faizin faizi gibi, artışın da artışını vermeyeceğiz. Maaşın kaybını vereceğiz” şeklinde konuştu. Ocaktan bugüne hayat pahalılığının getirilmesini ve ona göre hesaplama yapılmasını isteyen Arhun, rakamın yüzde 67 civarında olduğunu, yüzde 30 kusurunun Temmuz’da verildiğini, kalan hayat pahalığının ise kendiliğinden ortaya çıktığını söyledi.
Yasaya göre hayat pahalılığı, döviz ve gıda kalıbına bakılması gerektiğini ancak senelerdir komisyona gıda kalıbı gelmediğini dile getiren Arhun, asgari ücretin ocakta belirlenecek şekilde yürürlüğe girmesinin doğru olduğunu ve bunun için çalışma yapılması gerektiğini belirtti.
Arhun, “En fazla isteyen biziz asgari ücretten kayıpların ortadan kaldırılmasını çünkü bu piyasaya olumlu yansıyacak… Herkes müsterih olsun, en iyi şekilde asgari ücret verilecek, kayıplar ortadan kaldırılacak” diye konuştu.
Konuşmaların ardından Bakan Gardiyanoğlu basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
-Sorular… Gardiyanoğlu: “Devletin belirleyeceği hayat pahalılığı bizim taban fiyatımız olacak”
“Devletin belirleyeceği hayat pahalılığı oranını asgari ücrete yansıtmayı düşünüyor musunuz?” sorusu üzerine Gardiyanoğlu, “Şu anda devletin belirleyeceği hayat pahalılığı bizim taban fiyatımız olacaktır” dedi.
Başkan bir soru üzerine Bakan Gardiyanoğlu, Ocak 2024 asgari ücretinin belirlenmesi için toplantı çağrısı yaptığını söyleyerek, komisyonun bunu toplantıda netleştireceğini belirtti.
“Yüzde 48.50 sizin için resmi rakam mı?” sorusuna ise Gardiyanoğlu, “Hayır” yanıtını verdi.
Başka bir soruya karşılık, bakan olarak, bir hakem olarak tam ortada olduğunu belirten Gardiyanoğlu, son saniyeye kadar oy birliğini zorlayacağını söyledi.
“Asgari ücret en düşük memur maaşına endekslenebilir mi sizin döneminizde?” sorusuna ise Gardiyanoğlu, “Hayal görmüyoruz ama biraz erkendir, uzak değildir ama erkendir” cevabını verdi.
Kaç toplantıda komisyonun çalışmasını tamamlayacağıyla ilgili soru üzerine Gardiyanoğlu, “Kısmet, niyetleri göreceğiz” dedi.