CTP doğal afetlere yönelik hazırlık için 7 maddelik öneri hazırladı
Eklenme Tarihi: 03 Mart 2023

CTP, depreme hazırlık maksatlarıyla yaratılacak kaynağın nereye harcanacağı kadar nasıl harcanacağının da şeffaflık ilkesi çerçevesinde yapılmasının elzem olduğunu belirtti.

CTP’den yapılan yazılı açıklamaya göre parti, depreme yönelik hazırlıkların mali kaynaklarıyla ilgili kriterler konusunda öneriler hazırladı.

Öneriler arasında ihtiyaçların gerçekçi ve ayrıntılı bir biçimde ortaya konulması, deprem felaketi nedeniyle ortaya çıkan ihtiyaçlarla ülkenin olası bir depreme karşı hazırlanması noktasında duyulan ihtiyaçların birbirinden ayrıştırılması bulunuyor.

Maaşlardan yapılacak kesintilerin gönüllülük ilkesi çerçevesinde ele alınmasının son derece önemli olduğu belirtilen açıklamada, gönüllülük haricinde yapacağı katkıyı maaş kesintisi olarak yapmak istemeyen yurttaşlara zorla kesinti yapılmasının doğru bir uygulama olmadığı gibi toplumsal dayanışma bilincine de zarar verdiği görüşü ifade edildi.

Açıklamada, “Türkiye’de yaşanan ve bir felakete dönüşen depremden sonra ülkeyi yönettiğini iddia edenlerin toplumsal seferberlik ruhunu sekteye uğratacak biçimde ele aldıkları Yasa Gücünde Kararname itirazlarımız sonucu geri çekilmişti” denilerek, CTP’nin, sendikalar, ekonomik örgütler ve diğer sivil toplum örgütleri ile istişare içerisinde görüşmeler yaptığı belirtildi.

-“Görüşmeler yapıldı”

Bu çerçevede; sendikalar düzeyinde DEV-İŞ, KTAMS, Kamu-Sen, KTÖS, KTOEÖS, Koop-Sen ve Kamu-İş ile ekonomik örgütler düzeyinde ise Kıbrıs Türk Ticaret Odası, Kıbrıs Türk Sanayi Odası, Kıbrıs Türk Otelciler Birliği, Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği, Kuzey Kıbrıs Bankalar Birliği ve Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası Birliği ile ayrı ayrı ve toplu görüşmeler gerçekleştirildiği bildirildi.

Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği ve birliğe bağlı odalarla da bu süreçte istişare halinde çalışıldığı belirtilen açıklamada, “Ülkede olası bir depreme hazırlık amacıyla yürütülen bu toplantılar sonucunda, toplumsal dayanışma motivasyonunu zedeleyecek biçimde maaş kesintisi yapılarak kaynak yaratma anlayışının kabul edilemez olduğu ortaya çıkmıştır.” ifadeleri kullanıldı.

-“Şeffaflık ilkesi elzem”

CTP açıklamasında, “Toplumsal mutabakata en çok ihtiyaç duyduğumuz bu hassas dönemde depreme hazırlık maksatlarıyla yaratılacak kaynağın nereye harcanacağı kadar nasıl harcanacağının da şeffaflık ilkesi çerçevesinde yapılması elzemdir.” denildi.

CTP’nin depreme yönelik hazırlıkların mali kaynaklara ilişkin kriter önerileri şöyle:

“Her şeyden önce ihtiyaçların gerçekçi ve ayrıntılı bir biçimde ortaya konulması gerekmektedir. Deprem felaketi nedeniyle ortaya çıkan ihtiyaçlarla ülkemizin olası bir depreme karşı hazırlanması noktasında duyulan ihtiyaçlar birbirinden ayrıştırılmalıdır.

Oluşturulacak mali kaynağın genel bütçe içerisinde yer alarak başka ihtiyaçlar için kullanılması engellenmelidir.

Bu amaçla bir doğal afet fonu oluşturulması ve fon yönetiminde yalnızca iktidarın değil, her dönem için muhalefet partilerinin, sendikaların ve ekonomik örgüt temsilcilerinin de yer alması sağlanmalı, fonda toplanan para ve yapılan harcamalar şeffaf bir biçimde düzenli olarak kamuoyu ile paylaşılmalıdır.

Fonun takvimlenmiş bir ihtiyaç süresince devam etmesi ve bu çerçevede sınırlandırılması son derece önemlidir.

Mali kaynak için öncelikle genel bütçe içerisinde tasarruf edilebilecek kalemler (izaz ikram, yurt-dışı geziler, harcırahlar v.b.) belirlenmeli, maliyenin gelirlerinden buraya aktarılabilecek kalemler (öngörülenden fazla elde edilen gelir, KKTC Merkez Bankası kâr payı v.b.) tespit edilmeli ve bu kalemlerin belirtilen giderleri ne ölçüde karşılayabileceği ortaya konulmalıdır.

İhtiyaç halinde lüks tüketimin vergilendirilmesi gündeme alınmalıdır.”

Maaşlardan yapılacak kesintilerin gönüllülük ilkesi çerçevesinde ele alınmasının son derece önemli olduğu belirtilen açıklamada, gönüllülük haricinde yapacağı katkıyı maaş kesintisi olarak yapmak istemeyen yurttaşlara zorla kesinti yapılmasının doğru bir uygulama olmadığı gibi toplumsal dayanışma bilincine de zarar verdiği görüşü ifade edildi.

TAK