Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Pile – Yiğitler yol projesiyle ilgili yaşanan gerilimin, kendilerine karşı planlı bir oyundan kaynaklandığını belirterek, esas amacın, Türklerin Pile’yi terk etmesi olduğunu vurguladı.
Tatar, Pile halkının iş, okul, hastane ve ambulans gibi medeni ulaşım ihtiyaçları bulunduğunu ve bunun kolaylaşabilmesi için önceden beri önerilerde bulunduklarını, söz konusu yol projesinin tamamıyla insani amaçlarla hazırlanmış olduğunu anımsattı.
11 kilometrelik yolun 10 kilometresinin KKTC hükümetine ait topraklar dahilinde bulunduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, ancak dün burada karşılaşılan engelleme nedeniyle gerginlik ve arbede yaşandığını söyledi.
Yaşananları kınayan ve duyduğu rahatsızlığı dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, ne KKTC polisi ne de BM askerinin bu şekilde zarar görmesinin doğru olmadığını belirtti.
BM’nin engellemeleri nedeniyle yaşanan bu durumu polis ve komutanlarla da görüştüğünü anlatan Tatar, insani amaçlarla hazırlanan projeye devam edileceğini kaydetti.
Tatar, “Burada oynanan bir oyun vardır. Güney Kıbrıs da aynı şekilde Larnaka’ya yol götürdü, ancak BM orda sorun çıkarmadı. Onların girişimi de insaniydi ve yapıldı. Zihniyet Türklerin Pile’yi terk etmesidir. Zaman içinde Pile’de 500 civarı Türk kaldı, Rumların sayısı ise artmaktadır. Genç nüfusun ulaşımı kolay yerlere taşınmak zorunda kalması içindir bu. Karma Pile köyü karma devam etmelidir. İnsanlar evlerine ve arazilerine sahip çıkmalıdır. Kimse bizim burayı terk edip Rum’a hediye etmemizi beklemesin” dedi.
Tatar, dün yaşanan olaylarda orada olağanüstü çaba sarf eden ve KKTC’ye sahip çıkan ve insani bir mesele için Pile ve Pilelilere sahip çıkan asker, polis ve müteahhit firmalara da teşekkür etti.
Pile halkının uzun yıllardır ‘bizi terk ettiniz’ rahatsızlığı olduğuna da işaret eden Cumhurbaşkanı, onlara da yıllarca gösterdikleri sabır nedeniyle teşekkür etti.
Bölge halkının huzuru için BM’den de saygı beklediklerini ancak buna karşılık göremediklerini ifade eden Tatar, “İnşallah yol da tamamlanacak ve çalışmalar bitecek” dedi.
BM ile görüşmelerin, kendi özel temsilcisi, Dışişleri Bakanlığı ve KKTC makamları vasıtasıyla gerçekleşmekte olduğunu da söyleyen Tatar, benzer bir durumun Taksim Sahası’ndaki sorun sırasında da yaşandığını anımsattı.
Tatar, BM makamlarının 60 yıldır Kıbrıs’ta bulunduğunu ve bu süreçte hem Türk hem de Rum halkını çok iyi tanıdığını vurgulayarak, “Yolun 10 kilometresi KKTC sınırlarındadır. Sadece kalan 1 kilometre ise ara bölgeden geçmektedir. BM’nin de bu insani girişim ve mesele için gayreti olacağını düşünüyorum Kıbrıs Türkünün kimsenin toprağında gözü yoktur” dedi.
ABD, İngiltere ve Fransa’nın yaşanan olaylara ilişkin tepkilerini de değerlendiren Cumhurbaşkanı, söz konusu alanın KKTC toprağı olduğunu yineleyerek, bunun arazilerden de belli olduğunu söyledi.
Tatar, Güney Kıbrıs sınırının ara bölgenin çok ilerisindeki bir noktada başladığını kaydederek, “Bunu farklı ifade etmek safsatadır. 4 Mart 1964 – 186 No’lu karar, darbeler ve dışlandığımız bir Cumhuriyetin tek Cumhuriyet ilan edilmesi, hepimize hadsizliktir. Kıbrıs Cumhuriyeti, bütün adanın hükümetidir hadsizliği sürmektedir. Biz ayrı bir halkız ve özden gelen müktesep ve egemenlik haklarımızı koruyacağız” vurgusu yaptı.
AB’nin Türkiye’yi dışlamak için girişimleri olduğunu, ancak hiçbir Kıbrıslı Türkün geçmişe dönmek istemediğini anımsatan Tatar, Türkiye’nin garantörlüğünden vazgeçilmeyeceğini, Türk askerinin de adada barış, huzur ve güvenliğin teminatı olduğunu hatırlattı. Cumhurbaşkanı Tatar, bunu uluslararası camiaya anlatmak için yıllardır sarf edilen çabaları da ayrıca anımsattı.
– ABD’nin Rum kesimine silah ambargosunu kaldırması
Amerika Birleşik Devletleri’nin, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne uyguladığı silah ambargosunu kaldırma kararını uzatmasını da değerlendiren Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Ukrayna – Rusya savaşı sonrası Güney Kıbrıs’ın ABD ile birlikte hareket etme anlayışının işleri bu noktaya taşıdığını söyledi.
Tatar, bu silahlanma girişiminin çok fazla olduğunu da dile getirerek, şöyle konuştu;
“Bu silahlanma Kıbrıs için çoktur. Hemen karşıda Türkiye vardır ve hiçbir zaman bir çatışma değil, barış, huzur, sevgi çözümden yana olduk. 1974’ten beri, Mehmetçik geldi geleli adada barış var. Burada bir savaş olursa, herkes kaybeder. 1960’tan, 74’ten sonra adaya barış geldi ve Kıbrıs Türkü daha da refah günler görecek. Bir anlaşma herkesin yararınadır. Türkiye Rum tarafı için de büyük bir fırsattır. Onları akıl yoluna davet ederim”.
Pile’de yaşanan gerilimin sonrasında Güney Kıbrıs’ın gerginliği tırmandırıcı herhangi bir adım atma olasılığını da değerlendiren Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Rum basınındaki haberlere göre, Güney Kıbrıs’taki Başpiskopos’un tahrik edici, siyasi açıklamaları bulunduğunu ve Enosis çağrıları yaptığını vurgulayarak, bu denli milli bir bakış açısıyla çözümün mümkün olmadığını söyleyerek, bu mentalite karşısında ‘KKTC yaşayacaktır’ vurgusu yaptı.
Kıbrıs’ta bir anlaşmanın egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü ile yan yana yaşayan iki devletin işbirliği ile olabileceğini yineleyen Cumhurbaşkanı Tatar, Rum Cumhuriyeti’nin adadaki herkes adına konuşma hakkı bulunmadığını, dünyada taşların yerinden oynadığını, Türkiye’nin garantörlüğünün vazgeçilemez olduğunu ve dengelerin sağlanması adına kilit noktayı da bunun oluşturduğunu sözlerine ekledi.