Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda güncel konuşmalar yapılıyor.
Tarım Bakanı Dursun Oğuz, alıcı ile satıcı arasındaki özel fiyat uygulamalarına değinerek, dünya ve bölgedeki rekoltenin etkilerinin bilinemeyeceğini belirtti.
Oğuz, ülke gerçeklerini göz önünde bulundurmak gerektiğini ifade etti.
Girdi maliyetinin, tüm ülkeleri ve sektörlerini etkilediğini dile getiren Oğuz, üreticinin yanında olmak için eldeki imkanları kullandıklarını kaydetti.
Narenciye sektöründe artış ve gelişme yaşandığını söyleyen Oğuz, fiyatların aşağıya düşmemesi adına üreticiye destek verdiklerini, üretici lehine gelişmelere yönelik destek vermeye devam edeceklerini belirtti.
Oğuz, CYPFRUVEX’e sahip çıktıklarını, yeni yönetimin göreve başladığını kaydederek, geçen yıl kesim ekiplerine yönelik sorunlar yaşandığını, olumsuzluklara karşı ellerinden geleni yaptıklarını söyledi.
Yenilenen fabrika konusunu değerlendirerek, bunun ülkeye bir kazanım olduğunu dile getiren Oğuz, bir sonraki adımda soğuk hava deposu yapmak istediklerini belirtti.
Oğuz, narenciye başta olmak üzere tüm sektörlere değer ve önem verdiklerini, desteklerinin süreceğini ifade etti.
Cumhuriyetçi Türk Partisi Lefkoşa Milletvekili Devrim Barçın, “Basiretsiz ve İradesiz Hükümet İcraatları ” konulu güncel konuşma yaptı.
Barçın, vergi matrahlarının neden Resmi Gazete’de yayımlanmadığı yönündeki CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman’ın sorusuna Maliye Bakanı Alişan Şan’ın verdiği “bilgisayar sistemi arızası” yanıtının “gerçeği yansıtmadığını” savundu.
Hükümetin gerçek nedeni topluma açıklamaktan kaçındığını iddia eden Barçın, vergi düzenlemesi konusundan etkilenen kamu hariç birçok sektör olduğunu, maaşların hesaplanamadığını, kişilerin maaş alamadığını söyledi. Barçın, “Neden bu kaosu yarattığınızı açıklamak zorundasınız” dedi.
Ülkede “zam furyası yaşandığını’ ileri süren Barçın, seyrüsefer ve muayene ödemelerinde yaşanan sıkıntıya değinerek, tahsil edilmesi gereken ama edilemeyen rakama yönelik ne yapılacağını sordu.
Vergi matrahlarında düzenlemenin en son CTP döneminde yapıldığını anımsatan Barçın, o dönemdeki uygulamaya devam edilmesi halinde yüzde 30 daha az vergi ödeneceğini söyledi.
Barçın, çok alandan çok az alandan daha az vergi alınmasının hedeflendiğini ancak çok alanların ödüllendirildiği bir sistem kurulduğunu savundu.
Spor federasyonlarına verilen devlet katkılarına değinen Barçın, basketbol, engelliler federasyonu, vücut geliştirme, hentbol, satranç gibi dallara ayrılan katkının azaltılırken, hükümet üyelerinin yurtdışı ziyaretlerine ve diğer giderlerine ayrılan kaynağın artırıldığını belirtti.
Maliye Bakanı Alişan Şan, Erhürman’ın sorularını yanıtladığını, yaşanan sıkıntılardan ve gecikmeden dolayı özür dilediğini anımsattı.
Vergi matrahları konusunda spekülasyonlar yapıldığını dile getiren Şan, TC Lefkoşa Büyükelçisi Metin Feyzioğlu’nun Maliye Bakanlığı’na gitmesinin normal olarak niteleyerek, Feyzioğlu’nun mesai arkadaşları olduğunu, başka boyutlara çekilmesinden üzüntü duyduğunu, ülkenin dünyaya açılan tek kapısının Türkiye olduğunu söyledi.
Çalışanları ilgilendiren vergi matrahları gibi önemli bir konuda yazılım noktasında tereddütte kaldıklarını yanlış yapmak istemediklerini belirten Şan, Feyzioğlu’nun arkadaşları olduğunu bunun ötesinde farklı bir şeye inanmak isteyenlerin kişilerin kendi kararı olacağını kaydetti.
Şan, Türkiye Cumhuriyeti’nin her zaman KKTC’nin yanında olduğunu söyledi.
Vergi matrahlarının miktarları konusunda yapılan eleştirileri de yanıtlayan Şan, yapılanların eldeki imkânlar doğrultusunda yapıldığını söyledi.
Maliye Bakanı Şan, toplumsal uzlaşıya ihtiyaç duyulduğunu, sıkıntılı bir süreç yaşansa da vergi matrahlarında sonuca ulaşıldığını kaydetti.
Bütçe görüşmelerinde de Başbakanlığın ağırlama kalemlerinin gündeme geldiğini söyleyen Şan, bu kalemin altında Caner Gönyeli Tatbikatı’nın harcaması olduğunu belirtti.
Spor federasyonlarında da daha iyisinin yapılabileceğini bütçe belirlenirken sporcu sayılarının göz önünde bulundurulduğunu dile getiren Şan, gelirleri artırmaya yönelik neler yapılabileceğinin hep birlikte görüşülebileceğini kaydetti.
Şan, muhalefetten gelen yapıcı eleştirileri değerlendirdiklerini, birlik ve beraberliğin önemli olduğunu söyledi.
Başbakanın açıkladığı ile bugün açıklanan vergi dilimlerinin farklı olduğunu söyleyen Şan, sendikalarla uzlaşı sağlayarak vergi dilimlerinin belirlendiğini, sendikaların tepkisinin rakamlara değil yayınlanmasının gecikmesine olduğunu kaydetti.
Şan, yazılımdaki bir kayma şüphesi nedeniyle gecikme yaşandığını yineledi.
Cumhuriyetçi Türk Partisi Girne Milletvekili Ongun Talat, “Çöken Kurumlar, Doldurulan Boşluklar” konusunda güncel konuşma yaptı.
Meselenin özünün iradesizlikte düğümlendiğini söyleyen Talat, ekonomik ve siyasi bağımlılık, kurumsal çöküş ve boşlukların doldurulmasının ele ele devam ettiğini, kimsenin yönetimde hükümetin olduğuna inanmadığını savundu.
Paralel bir bürokratik yapı oluşturulduğunu iddia eden Talat, ülkedeki kurumların devre dışı bırakılmak istendiğini ileri sürdü.
Talat, “Toplumun kültürel değer ve yapısına saldıran bir bürokratı görevden alamayacak kadar iradesizsiniz” dedi.
Din İşleri Başkanı ile ilgili hükümetin farklı açıklamalar yaptığını söyleyen Talat, bu açıklamaların ülkeyi hükümetin yönetmediğinin göstergesi olduğunu iddia etti.
Talat, Kıbrıs İşleri Koordinatörlüğü ve bağlı birimlerin, hükümetin bıraktığı boşlukları doldurduğunu iddia etti.
Talat, Girne bölge muhtarlarının AKP KKTC Temsilcisi Fahri Yönlüer tarafından toplantıya çağrıldığını ve muhtarların sorunlarını merkezi idarenin değil kendilerinin çözeceğinin söylediğini savundu.
Kıbrıslı Türklerin kaderinin iradesizlik olmadığını söyleyen Talat, CTP’nin boşluk bırakmadan halkın gereksinimlerini karşılamaya hazır olduğunu, CTP’li belediyelerde bunun yapıldığını belirtti.
Maliye Bakanı Alişan Şan, AKP KKTC Temsilcisi Fahri Yönlüer’in katkı koymak istemiş olabileceğini, yüreği insan sevgisiyle dolu bir kişi olduğunu aracı ve köprü olmak istediyse bunun altına bir şey aramamak gerektiğini söyledi.
Ülkede Avrupa Birliği Ofisi bulunduğunu, kendi istediği yerlere teknik destek, fikir verdiğini dile getiren Şan, Türkiye’nin verdiği destek ve fikirlere neden karşı çıkıldığını, neden Türkiye Cumhuriyeti’nin yaptığı yardımların eleştirildiğini sordu.
Şan, “kırıcı ve incitici söylemlere” dikkat edilmesi gerektiğini belirtti.
Cumhuriyetçi Türk Partisi İskele Milletvekili Fide Kürşat, “Sözde Hükümet ve Kıbrıs Türk Toplumunun Yoksullukla İmtihanı” konusunda güncel konuşma yaptı.
Kürşat, ekonomideki daralmanın ve geçim derdinin giderek arttığını söyledi.
“Hükümet karabasan gibi halkın başına çökmüştür” iddiasında bulunan Kürşat, zamsız günün geçmediğini, ekmeğe, yumurtaya zam geldiğini belirtti.
Kürşat, alım gücünü artırmaya yönelik hükümetin atacağı adımların ne olduğunu sorarak, sosyal yardım alan dar gelirli yurttaşların maaşlarının açlık sınırının altına kaldığını söyledi.
Kürşat, 5 bin 700 TL ile nasıl hayatta kalınacağını sorarak, maaşlar arasındaki makasın açıldığını yoksullaşmanın devam ettiğini, hükümetin açlık sınırının altında maaş alanların maaşlarında iyileştirmeye gitmesi gerektiğini ifade etti.
Kürşat, sınır kapılarında geçişlerin kolaylaştırılması gerektiğini, hükümetin bu konulardaki çalışmalarının ne olduğunu sordu.
Kamu düzeni kalmadığını, liyakatsiz, partizanca atamalarla kamu düzenin bozulduğunu, yol güvenliğinin kalmadığını, ölümlü kazaların arttığını söyleyen Kürşat, uyuşturucu suçlarının da arttığını belirtti.
İskele Karpaz bölgesinin sorunlarına değinerek, tam teşekkülü hastane ihtiyacı olduğunu sağlık ocaklarında eksiklikler bulunduğunu söyleyen Kürşat, özel eğitimdeki ihtiyaçların da giderilemediğini belirtti.
Hükümetin bölgeye öncelik vermesini beklediklerini dile getiren Kürşat, kooperatifçiliğin teşvik edilebileceğini, hibeler destekler verilebileceğini söyledi.
Kürşat, stabil para birimine geçilmesinin konuşulması gerektiğini ifade etti.
Meclis’te daha sonra Cumhuriyetçi Türk Partisi Lefkoşa Milletvekili Sıla Usar İncirli, “Ülkemizdeki İlaç Krizi” konusunda güncel konuşma yaptı.
İncirli, ilaç eksikliğinin yeni bir konu olmadığını 10 yıldan beri dünyayı etkileyen bir konu olduğunu söyleyerek, şu anda da hammadde ve tedarik zincirindeki eksikler, Rusya’nın Ukrayna’yı işgali gibi nedenlerin ilaç krizini tetiklediğini belirtti.
Birçok ülkenin krize karşı strateji geliştirdiğini dile getiren İncirli, bugüne kadar ülkede bir strateji uygulanmadığını ancak bugün İlaç Kriz Masası kurulacağının açıklandığını bunun olumlu bir gelişme olduğunu söyledi.
İlaç eksikliğinin ekonomik ve sağlık krizine de etki edeceğini dile getiren İncirli, çocuk ve yetişkin antibiyotiklerinde eksiklik olduğunu, ilaçların eksikliğinin büyük orta düşük riskli olarak sınıflandırılması gerektiğini söyledi.
Arzda artış olduğunu ve tedarikin sağlanamadığını belirten İncirli, bu konuda dengenin bozulduğunu kaydetti.
KKTC’nin ilaç konusunda Türkiye Cumhuriyeti’ne bağlı olduğunu söyleyen İncirli, yurt dışından ilaç ithali izinlerinde de sorun yaşandığını kaydetti.
İncirli, kritik ilaçlarda paranın söz konusu olmaması gerektiğini ifade etti.
İlaç eksikliği konusunda Dünya Sağlık Örgütü’nün önerilerine değinen İncirli, erken uyarı ve takip sisteminin önemli olduğunu, eksikliğinin insan yaşamını etkileyecek ilaçların belirlenmesi ve sınıflandırılması gerektiğini söyledi.
İncirli, ilaç sanayisinin de desteklenmesi gerektiğini belirtti.
TAK/BRT