Doç. Dr. Amber Eker TAK’ın sorularını yanıtladı
Eklenme Tarihi: 29 Ocak 2023

Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) Dr. Fazıl Küçük Tıp Fakültesi Nöroloji Bölümü’nden Doç. Dr. Amber Eker genç yaştaki kişilerdeki unutkanlığın genellikle vitamin eksikliği, (özellikle B12), tiroit bozuklukları ve depresyondan kaynaklandığını söyledi.

Eker, unutkanlık yaşayan gençlerde en önde gelen diğer sebeplerin dikkat dağınıklığı, konsantrasyon eksikliği ve stres olduğunu da vurguladı ve “Zihnimizde çok şey var, zihnimizi çalıştırmak yerine elektronik şeylere güveniyoruz, telefondan bakarız diyoruz, bunlar zihnimize girmeyen bir bilgiler oluyor. Zihni tembelleştiriyoruz, zihne girmezse bir bilgiyi nasıl hatırlayabiliriz” dedi.

Tiroidin az çalışmasının kendini unutkanlıkla belli ettiğini, duygu durumu bozukluğunun belirtilerinden birinin de unutkanlık olduğunu söyleyen Eker, gençlerle unutkanlıkla ilgili rutin bir tarama önerilmediğini ancak günlük hayatlarını etkileyen bir unutkanlık varsa uzamana danışmalarının önerildiğini, altından çoğunlukla tedavi edilebilir, düzeltildiği zaman unutkanlığın ortadan kalktığı nedenler çıktığını dile getirdi.

Bu 3 unsurdan kaynaklı unutkanlık yaşanması ve tedavi edilmemesi halinde, bunun ilerde doğrudan demansa neden olmayabileceğini kaydeden Eker, ancak yaşanacak demansın daha erken ortaya çıkmasına neden olabileceğini belirtti.

– “İyi eğitim almak, zihni çalıştırmak, yeni şeyler öğrenmek, hobiler önemli…”

İyi eğitim almak, zihni zinde tutmak, çalıştırmak, okumak, yeni şeyler öğrenmek, hayata hobiler katmanın kıymetli zihni koruma yöntemleri olduğuna dikkat çeken Eker, doğru beslenmenin de bir diğer korunma yöntemi olduğunu ifade etti. Eker, yeşillikler, zeytinyağı, balık ve meyvenin bulunduğu Akdeniz tarzı beslenmeyi önerdiklerini ifade etti.

DAÜ Dr. Fazıl Küçük Tıp Fakültesi Nöroloji Bölümü’nden Doç. Dr. Amber Eker Türk Ajansı Kıbrıs (TAK) muhabirinin sorularını yanıtladı.

– “Günümüzde her yaştan insan unutkanlık şikayetiyle kliniğimize başvuruyor”

Günümüzde her yaştan insanın unutkanlık şikayetiyle kliniklerine başvurduğunu kaydeden Eker, korkulanın halk arasında bunama tıp dilinde ise demans olarak nitelendirilen tablolar olduğunu belirtti. Eker, ileriki yaşlardaki hastalara demans şüphesiyle gerekli tetkikler yaptıklarını, genç yaşta unutkanlık şikayeti bulunanlara ise tedavi edilebilir diğer nedenler açısından baktıklarını ifade etti.

– “Belli bir yaştan sonra bir şikayeti yoksa bile kişinin tarama yaptırması önemli”

Unutkanlık yaşayan kişilerin unutkanlıkları günlük yaşamlarını etkiler haldeyse bir uzmana baş vurmaları gerektiğini belirten Eker, belli bir yaştan sonra bir şikayeti yoksa bile kişinin tarama yaptırmasını önemini vurguladı.

– “Damarsal risk faktörleri kontrol edilerek unutkanlıktan korunulabilir”

Damarların sertleşmesinin beyine vuracağı ek bir darbenin unutkanlık sürecini daha erkene çekebileceğini ve hastalığın çok daha ağır ve hızlı seyretmesine neden olabileceğini ifade eden Eker, yaşlanmayla riskin arttığını ve bunu elimine edilemeyeceğini, ancak damarsal risk faktörlerinin kontrol edilerek unutkanlıktan korunulabileceğini vurguladı.

Eker şunları kaydetti:

“İleri yaşlarda gözlediğimiz demansa neden olan alzheimer gibi hastalıklarda aslında beyinde programlanmış normal yaşlanma sürecinden daha erken bir hücre kaybı oluyor, bir çok çalışma ve yeni ilaçlar olmasına rağmen bu süreci durduran bir tedavi yok şu anda . Beynimize ekstra darbe oluşturan ve kontrol edebileceğimiz faktörüler var aslında, eğer yüksek tansiyonunuz, şekeriniz kolesterolünüz varsa, kalp hastasıysanız bunlar damar sağlığınızı etkiler durumlardır. Gerekli tedaviyi almıyorsanız bunlar damaların sertleşmesine ve organların beslenememesine neden olur. Tedavi olursak, iyi beslenirsek, beyninin beslenmesi sağlanır ve ekstra zarar görmesi de engellenir. Damarların sertleşmesinin beyine vuracağı ek bir darbe unutkanlık sürecini daha erkene çeker, hastalığın çok daha ağır ve hızlı seyretmesine neden olur. Evet yaşlanmayla risk artar, bunu elimine edemeyiz ancak damarsal risk faktörlerini kontrol ederek unutkanlıktan korunabiliriz, ya da unutkanlığımız gelişecekse de daha iyi seyretmesini sağlayabiliriz”.

– “Zihnin daha az çalışması ve depresyon belirtileri erkene çekebilir”
Uyaran eksikliği olması nedeniyle zihnin daha az çalışması, depresyon nedeniyle kişinin içine kapanmasının demansın ilk belirtilerini erkene çekebileceğini dile getiren Eker, “70 yaşında başlayacaksa 50 yaşında başlamasına neden olabilir bunlar, bu sıkıntılarla daha erken yüzleşmenize neden olabilir” diye konuştu.

Eker, eğitim seviyesi düşüklüğünün de zayıf bellek için ciddi bir risk faktörü olduğunu ise şu şekilde anlattı: “ Eğitimle, zihni çalıştırmakla birlikte beyinde bağlantılar artar ve bir kısmında demans süreciyle kayıp olduğunda diğer güçlü bağlantılar kişiyi çok daha güçlü ve bağımsız kılabilir”.

– “65’ten sonra her 8 kişide 1, 85’ten sonra 2 kişide bir demans görülüyor”
Daha erken yaşlarda gözlemlendiği durumlar olsa da demansın ileri yaş hastalığı olduğunu kaydeden Eker, yaş arttıkça demansın görülme riskinin de arttığını belirtti. 65 yaştan sonra her 8 kişiden birinde 85 yaştan sonra da neredeyse her iki kişiden birinde demans görüldüğünü ifade eden Eker, bu nedenle belli bir yaştan sonra bir şikayet yoksa bile kişinin tarama yaptırmasının önemini vurguladı.

– Dr.Fazıl Küçük Tıp Fakültesi’nde 65 yaşın üzerindeki kişilere ücretsiz unutkanlık taraması yapılıyor

Avrupa Nöroloji Derneği’nin 65 yaşından sonra yıllık unutkanlık taraması yapılmasını önerdiğini söyleyen Eker, KKTC’de de bunu başlatmak istediklerini ve bu hedefle Sağlık Bakanlığıyla projeler geliştirdiklerini anlattı. Dr. Fazıl Küçük Tıp Fakültesi Klinik Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde 65 yaşın üzerindeki kişilere ücretsiz unutkanlık taraması yapıldığını belirten Eker, KKTC’nin her tarafından kişilerin kliniğe baş vurabileceğini ifade etti; başvurmak isteyenlerin 6303851 numaralı telefondan randevu alabileceğini söyledi.

Tüm dünyada araştırılan alzheimerin çok sık görüldüğünü ve yaşlanan toplumlarla beraber sıklığının arttığını dile getiren Eker, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre şu an 50 milyon olan dünyadaki demans hastası sayısının 2050 yılında 250 milyona ulaşmasının öngörüldüğünü ifade etti.

– KKTC’de bilişsel yetmezlik oranı yüzde 40

Araştırılmış ciddi rakamlar bulunmamasına rağmen, KKTC’de “2 bin 700” civarında demans hastası bulunduğunun tahmin edildiğini söyleyen Eker, birkaç sene önce Mağusa Bölgesinde yüz yüze yaptıkları taramayla adanın ilk epidemiyolojik demans çalışmasını yaptıklarını söyledi. Eker, çalışma sonucunda toplumdaki bilişsel yetmezlik oranının yüzde 40 çıktığını ve bunun tüm dünyadaki gibi yüksek bir rakam olduğunu belirtti.

Bakım ve sağlık hizmetleri geliştikçe toplumlardaki yaşlı nüfusun arttığını kaydeden Eker, aileleri, toplumu ve ülke ekonomisini etkileyen bu duruma karşın önleyici tedbirlerin önemini vurguladı.

– Alzheimer belirtileri… “Eskilerin hatırlanıyor olması insanı yanıltmamalı”

En sık görülen demans nedeni olan alzheimer hastalığında en erken belirtinin yakın dönemle ilgili hafıza sorunu olduğunu, eskilerin hatırlanıyor olmasının insanı yanıltmaması gerektiğini anlatan Eker, unutkanlık yakınması olan ileri yaştaki hastayı ailesiyle birlikte değerlendirmek gerektiğini, ailesinin anlattıklarıyla kendi anlattıklarının farklılık gösterebileceğini dile getirdi.

Eker alzheimer belirtilerini şöyle sıraladı: “Kişinin çok rahat yaptığı, giyinme, yemek yeme, alet kullanma becerilerinde güçlük çekmesi, kişilik ve davranış değişiklikleri, dil kullanımı, konuşmaları anlamada bozukluk, yol bulamama, hesap yapamama, içe kapanma, canlı hayaller görme gibi belirtiler. Mesela bir ev hanımı yemekleri yaparken çok rahatken yemeğin tadı değişir, içine neler koyacağını karıştırır, araba sürerken dikkatsizlikler başladıysa, yol bulamıyorsa günlük hayatı etkilenmeye başlamıştır demek ki, bunlar kriterdir”

– Unutkanlık ve bağırsak sağlığı…

Unutkanlığın bağırsak sağlığıyla alakalı olabileceği yönünde bir çok çalışma bulunduğunu da dile getiren Eker, “Unutkanlıklar kötü proteinlerin beyinde birikmesi ve hücrelerin erken yaşlanmasıyla olur.

Bağırsaklarda iyi mikroorganizmalar dediğimiz probiyotikler haricindeki farklı mikroorganizmaların protein birikmesine neden olabileceği şeklinde çalışmalar var, bu nedenle bağırsak sağlığına dikkat etmek de çok önemlidir” diye konuştu.