Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yarın Atina’ya yapması planlanan ziyareti öncesi Yunanistan’da yayımlanan Kathimerini gazetesine verdiği röportajda, Doğu Akdeniz’deki gelişmelere de değindi.
Yunan basınına birçok kez yansıyan ‘bir gece ansızın gelebiliriz’ şeklindeki sözlerine ilişkin konuşan Erdoğan, “Ancak bizi tehdit edenler bizden çekinmelidir” diyerek, ülke güvenliğini tehdit eden terör unsurlarına karşı gereğini yaptıklarını anımsattı.
“Vatanımızı savunmak, milletimizin huzurunu korumak en doğal hakkımızdır ve tüm terör odaklarına karşı da bu hakkımızı sonuna kadar kullanmaya devam edeceğimizden kimsenin şüphesi olmamalıdır” diyen Erdoğan, Yunanistan’ın Türkiye’nin hasmı değil, içinde bulunduğu NATO ittifakının kıymetli bir üyesi olduğuna dikkat çekti.
Ege ve Doğu Akdeniz’de enerji rezervlerinin olup olmamasının kendisinin kişisel kanaatinden öte bilimsel araştırmalar sonucunda tespit edilebilen bir husus olduğuna da işaret eden Erdoğan, bu konuda umut verici çalışmalar yapıldığını kaydetti.
Erdoğan, Akdeniz ve Ege’nin doğal kaynaklar açısından zengin bir havza olduğuna işaret ederek, mevcut uluslararası konjonktürde enerji güvenliğinin sağlanmasının ve muhafazasının stratejik açıdan elzem bir konu haline geldiğini ifade etti.
Bu manada özellikle Akdeniz’de işbirliği potansiyeli ve imkanları olduğunu belirten Erdoğan, böyle bir işbirliği potansiyelinin değerlendirilmesinin hem bölge ülkelerinin enerji güvenliğine hem de siyasi meselelerin çözümüne katkıda bulunabileceğini kaydetti.
Erdoğan, buradaki potansiyelin siyasi açıdan suiistimal edilmeye çalışılmasının bu kaynakların kullanılamaması riskini de beraberinde getireceğini belirtti.
Erdoğan, “Biz enerjinin tüm ülkeler ve toplumlar arasında işbirliği ve ortak kazanım unsuru olduğunu düşünüyoruz, uyuşmazlıkları diyalog yoluyla çözmek istiyoruz. İşbirliğini tercih ediyoruz ve buna hazırız. Bu nedenle daha önce iki defa kapsayıcı nitelikte Doğu Akdeniz’deki fırsatlar için konferans düzenlenmesini önermiştim. Maalesef, başta AB buna sessiz kaldı. Sessiz kalmak sorunları çözmüyor. Keza, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Ada’da kapsamlı çözüme kadar rezervlerin ortak işletimi ve gelir paylaşımını önerdi ve biz de bu öneriyi destekliyoruz. Bölgede başka ülkeler de bu yönde ilerlerken, Ada’daki iki taraf neden işbirliği yapamasın? Ege’de de işbirliği yapabileceğimiz pek çok konu var. Her şey halklarımızın ve sonraki nesillerimizin huzur ve refahı için” dedi.