Dıṣiṣleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Bursa Uludağ Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Topluluğunca düzenlenen “Uluslararası Hukuk Bağlamında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti” başlıklı konferansa katıldı.
Konferansta konuşan Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu, nihai hedeflerinin KKTC‘nin tanınması olduğunu belirterek, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile statülerinin eşitlenmesi gerektiğini dile getirdi.
Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Bursa Uludağ Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Topluluğunca düzenlenen “Uluslararası Hukuk Bağlamında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti” başlıklı konferansa katıldı.
Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu, konferanstaki konuşmasında, Kıbrıs’ta iki tarafın tekrar bir ortak devlet kurma ihtimalinin söz konusu olmadığını belirterek, “O bitti, onu denedik. 1960’larda kurmayı denedik. 1963’ten itibaren bugüne kadar neler çektiğimizi biz biliriz. Karşı tarafın mantalitesini çok iyi biliriz. Karşı tarafın akıl hocalarının kim olduğunu da biliriz. Artık bir kere daha bizi Rumlarla toprak bütünlüğü ve tek egemenliği olan bir devlet kurmaya kimse getiremez” dedi.
Nihai hedeflerinin KKTC‘nin tanınması olduğunu belirten Ertuğruloğlu, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile statülerinin eşitlenmesi gerektiğini dile getirdi.
Eğer bir anlaşma isteniyorsa önceliğin statülerin eşitlenmesi olduğunu vurgulayan Ertuğruloğlu, şöyle konuştu:
“Bundan sonra müzakere olacaksa olsun, 2 devlet arasında olacaksa olur. Hedefi ne olacak bunun? Bu 2 devletin iyi komşuluk ilişkilerini oluşturma hedefi. Çünkü Mavi Vatan’daki hidrokarbon olayları, doğal zenginlikler var. Bunların değerlendirilmesi, 2 devletin aralarında yapacağı müzakerelerle, sadece 2 devletin değil Türkiye’yi dışlayan hiçbir formül Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon kaynaklarının değerlendirilmesine imkan vermiyor, mümkün değil. Akdeniz’e en uzun kıyısı olan Türkiye dışlanmaya çalışılıyor.
KKTC yokmuş gibi davranılıyor ve Rum tarafı Amerika’nın hangi şirketi, Fransa’nın bilmem hangi şirketi, yok İsrail, yok Mısır bunlarla çeşitli anlaşmalara giriyor.
Türkiye’yi ve KKTC‘yi dışlayan senaryolar üretiyorlar. Bunların hiçbirinin en ufak bir başarı şansı yoktur. Eğer Mavi Vatan’daki doğal zenginliklerden faydalanılacaksa bunun bir tek yolu vardır. Bu çalışmaların içerisine Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti de girecek, Türkiye de bu işin başını çekecek ve Türkiye üzerinden bu zenginlikler Avrupa’ya ulaştırılırsa ulaştırılacak. Bunun dışında bir formül yok.”
Kıbrıs Türkleri olarak “yavru vatan-ana vatan” ilişkilerine sıkıca sarılıp, birlikte geleceği şekillendirme misyonuna sahip çıkacaklarının altını çizen Ertuğruloğlu, “Hiçbir ülkenin veya uluslararası topluluğun hiçbir güvencesine inanmayacağız, kendimize güveneceğiz. Haklı davamıza güveneceğiz. Anavatanımıza güveneceğiz. Kıbrıs Adası’nda başı dik destan yaratmış Türk milletinin bir mensubu olarak geleceğimizi şekillendireceğiz” dedi.