Kıbrıs Türk kültüründe yeni yıl kutlama geleneğinin eskilere dayandığını belirten gurme şef Mustafa Şah, 1930 ila 1940larda, tüm ailenin yemeklerin de piştiği niska denilen şömine yahut ocak başlarında toplandığını anlattı.
O yıllarda ailelerin yılbaşı sofralarında daha basit ama protein ağırlıklı menülere yer verdiğini dile getiren Şah, yılbaşı sofralarında, patates soğanlı yahnilerin, horoz etiyle pişmiş ev makarnalarının yer aldığını söyledi.
Şah, o yıllarda ailelerin şömine başında, badem ya da tatlı ödüllü şans oyunları oynadığını da belirtti.
Kıbrıslı Türklerin yılbaşında etli yemekleri tercih ettiğini ve mangal yakma geleneğinin yılbaşında yaygın olduğunu hatırlatan gurme şef Şah, av etlerinin de zaman zaman kullanıldığını ifade etti.
Kıbrıs Türkler ile Kıbrıslı Rumların ortak yılbaşı yemekleri olduğunu da belirten Mustafa Şah, bunlar arasında golifa ve içine şans parası atılan kuru yemişli bademli yılbaşı kekleri olduğunu anlattı.
Çam ağaçlarının ölümsüzlüğü simgelediğini de ifade eden Şah, bir Hristiyan geleneği olarak düşünülen ağaç süslemenin Türklerde daha eski bir gelenek olduğunu söyledi.
Kıbrıslı Türkler'in de yeni yılın şans bereket bolluk getirmesi ve parlak geçmesi dileğiyle ağaç süslediğini belirten Şah, çocuklar için yeniyıl ağacının altına koyulan ve saatler geceyarısını gösterdiğinde açılan hediyelerin de yeni yıl geleneği haline geldiğini aktardı.