İngiliz parlamenterlere yönelik iddialar, Kıbrıs Türklerine yönelik sindirme politikasının bir parçası
Eklenme Tarihi: 02 Ekim 2024

İngiliz basınında son günlerde yer alan, Kıbrıs Rum ve Kıbrıs Türk basınına da yansıyan bazı haberlerde KKTC’yi ziyaret eden İngiliz parlamenterlere yönelik bazı iddiaların yer almasının dikkat çekici olduğu kaydedildi.

Diplomatik kaynaklar, Birleşik Krallık’taki Kıbrıs Türk toplumunun ve sivil toplum kuruluşlarının son dönemde artan çabaları sayesinde, bugüne kadar Rum tarafının görüşlerinin hakim olduğu İngiliz kamuoyunda ve Parlamentosunda Kıbrıs Türklerinin tezleri de dile getirilmeye başlandığına işaret etti.

Bu çerçevede, KKTC’nin ve Kıbrıs Türklerinin uluslararası düzeyde uğradığı haksızlığı ve adaletsizliği anlayan çok sayıda İngiliz parlamenterin KKTC’yi ziyaret ederek Ada’da incelemelerde ve temaslarda bulunduğu belirtildi.

Diplomatik kaynaklar, Birleşik Krallık’taki yerleşik uygulama çerçevesinde, İngiliz parlamenterlerin gerekli bildirimde bulunmak kaydıyla yurt dışına ziyaretler gerçekleştirebildiğini ve bu ziyaretlerin şirketler, yabancı şirketler veya yabancı ülkeler tarafından finanse edilebildiğini belirtti. Bununla birlikte, parlamenterlerin bu kapsamda gerçekleştirdikleri ziyaretlere ilişkin harcamalarını ziyaretin sona ermesinin ardından n bildirmeleri gerektiği, son 1.5 yılda KKTC’ye gelen tüm parlamenterlerin de bu bildirimlerde bulunduğu ifade edildi.

Ayrıca, Parlamento kuralları uyarınca, bir milletvekilinin, yabancı bir ülke hakkında Parlamento’da soru sormadan önce orayı ziyaret etmesi halinde, soru öncesinde bu ziyaretini bildirmekle de yükümlü olduğu bildirildi. KKTC konusunda soru soran bazı parlamenterlerin ise bu bildirimde bulunmadığının anlaşıldığı, ancak bu bildirimlerin geriye dönük olarak da yapılabildiği ve sözügeçen parlamenterlerin gerekli bildirimler bilahare yaptığı vurgulandı.

Benzer faaliyetlerin çok sayıda yabancı ülke ve grup tarafından İngiltere’de yıllardır yapıldığını da kaydeden kaynaklar, bu rutin faaliyetlerin, sözkonusu Kıbrıs Türkleri olduğunda farklı bir şekilde yansıtılmasının, Kıbrıs Türklerine karşı yıllardır yürütülen sindirme ve baskı politikasının bir parçası olduğunu bildirdi.