Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası (KTEZO), depremin doğal bir olay olduğunu, felakete dönüşmesinin sebebinin ise bilimden uzak anlayış, alınmayan önlemler, yapılmayanlar ve rant olduğunu söyledi.
KTEZO Yönetim Kurulu yaptığı yazılı açıklamada, odalarının sadece sızlanmakla ve acıları ifade etmekle kalmayacağını, depremlerin felaketle sonuçlanmaması için sorumluluk almaktan ve bedel ödemekten bugün olduğu gibi yarın da kaçınmayacağını kamuoyuyla paylaştı.
Açıklamada, Türkiye’de resmi olarak ilan edilen 50 bin üzerinde kayıp ve Kıbrıs’tan 49 insanın yitirilmesinin yeni bir başlangıç için öğretici ve umursamazlığı bir yana koyarak, bundan ders çıkarılmak için yeterli olduğunu ifade edildi.
“Birçok taze acının üzerine tüy dikerek, konforumuzdan milim şaşmadan, çadırı reva gördük çocuklarımıza. Bir günahın ardına saklanarak, geçmişte olduğu gibi binlerce günah işlemeye devam ettik. Halimize ağlarken çözecek gücün bizde olduğunu unuttuk” ifadelerine yer verilen açıklamada, Türkiye’de yaşanan deprem sonrasında toplumun gösterdiği dayanışmaya, yapılan yardımlara dikkat çekildi.
Toplumsal Dayanışma Platformu aracılığı ile toplumun dayanışma sembolü haline gelen prefabrik yaşam evleri için harekete geçildiği anımsatılan açıklamada, odalarının tüm gövdesi ve mesleki grupları ile tüm süreç ve detayların içinde an ve an yer aldığı kaydedildi.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Ülkemizde de deprem gerçeği ile yüzleşmek kaçınılmaz olmalıydı. Bu nedenle öncelikle okullar ve hastanelerden başlayarak derhal çalışmalara girişilmeli, toplumun tüm bireyleri, kurum ve kuruluşları güçleri oranında sürece dahil olmalıydı.
Yılların ihmali, vurdumduymazlığı ve umursamazlığının yarattığı bir çürümüşlükle yüzleşmek ancak bu şekilde olabilirdi. Aynı zamanda tüm bu çürümüşlüğün giderilmesinin kendi üretim kapasitemizin harekete geçirilmesi ile aşılabileceğinin farkında olmalıydık.
Nitekim KTMMOB yaptığı araştırmalar ve bilimsel çalışmalar sonucunda gelen raporlarla panik daha da büyümeye devam etti. İçinde okul ve hastanelerin de olduğu pek çok yapının gözden geçirilmesi, ve bazılarının yıkılıp yerine yenilerinin yapılması gerektiği ortaya çıktı.
Önümüzde duran gerçek devasa boyuttaydı ve beklenenin çok da üstündeydi. Bir araya gelmeli, örgütlenmeli, omuz omuza el birliği ile yol haritası belirlenmeliydi. Aslında bu raporlarında ışığında her şey çok açıktı… Yol belliydi, çözüm de belliydi…”
Açıklamada, atılması gereken adımların hiçbirinin yapılmadığı savunuldu.
TAK/BRT