Küresel piyasalar, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) eylül toplantısında 50 baz puan faiz artırabileceğine yönelik artan beklentilerle sınırlı da olsa pozitif seyrederken, yatırımcıların gözü bugünden itibaren yoğunlaşacak makroekonomik veri gündemine çevrildi.
Dün Asya ve ABD’de açıklanan makroekonomik verilerin ekonomilerin yavaşladığına işaret etmesi risk algısını artırdı. Buna karşın Çin Merkez Bankası’ndan (PBoC) gelen faiz indirimi adımı piyasaları pozitif etkilerken, ABD’de konut sektöründe yavaşlamaya ve fiyatlarda gerilemeye işaret eden verilerin Fed’i yavaşlatabileceği beklentilerini artırmasıyla da pay piyasaları yükseliş eğiliminde hareket etti.
Söz konusu verilerin ardından para piyasalarında Fed’in eylülde yüzde 64 ihtimalle 50 baz puan faiz artıracağı fiyatlanmaya başlarken, artan resesyon ihtimali tahvil piyasalarına da hareketlilik getirdi.
Dün, tahvil piyasalarında alış ağırlıklı bir seyir izlenirken, terse dönen getiri eğrisi güçlü kalmaya devam ederek ülkenin resesyona gireceği fiyatlanmaya devam etti.
ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi ile 3 aylık hazine bonosu arasındaki getiri farkı 20 baz puana kadar gerilerken, 2 yıllık tahvil faizi ile 10 yıllık tahvil faizi arasındaki fark 40 baz puan civarında kalmaya devam ediyor.
Söz konusu endişeler dolar talebini artırırken, dün yüzde 0,8 yükselen dolar endeksi 106,5 seviyesine çıktı. Brent petrolün varil fiyatı ile Bakırın libresi dün güçlenen resesyon endişeleri ve Suudi Arabistan’ın petrol üretimini artıracağını duyurmasıyla gerileyerek, sırasıyla yüzde 4,1 ve yüzde 1,6 değer kaybetti.
Analistler, bugünden itibaren yoğunlaşacak makroekonomik veri gündeminin piyasaların yönü üzerinde etkili olmayı sürdüreceğini belirterek, ABD’de konut sektörüne ilişkin açıklanacak verilerin yatırımcılar tarafından yakından takip edileceğini kaydetti.
Bu gelişmelerle dün New York borsasında S&P 500 endeksi yüzde 0,40, Nasdaq endeksi yüzde 0,62 ve Dow Jones endeksi yüzde 0,45 yükseldi. ABD’de endeks vadeli işlem kontratları yeni güne ise sınırlı düşüşle başladı.
Avrupa pay piyasalarında da dün alış ağırlıklı bir seyir izlendi.
Bölgede, resesyon riskleri güçlenmeye devam ederken, Almanya’nın doğal gaz tedariki problemine bir de kuraklığın nehirlerdeki su seviyelerini düşürmesi eklendi.
Buna göre, nehirlerin iç ve dış ticarette önemli payı olduğu ülkede su seviyelerinin oldukça azalmasının ardından bazı gemilerin seyahat edememesinin ülkede tedarik zincirini olumsuz etkileyebileceğinden endişe ediliyor.
Bölgede devam eden olumsuzluklar Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) enflasyonla mücadele alanını daraltırken, ağustostaki toplantıda 50 baz puan faiz artıracağına yönelik beklentilerin azalması dikkati çekiyor.
Dün, İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 0,11, Almanya’da DAX 40 endeksi yüzde 0,15 ve Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 0,25 değer kazandı. Bugün Avrupa’da, endeks vadeli işlem kontratları yeni güne de alış ağırlıklı bir seyirle başladı.
Asya borsalarında ise dünkü verilerle güçlenen resesyon endişesinin ardından piyasalarda fiyatlamaların zorlaştığı ve pay piyasalarının dalgalı seyrettiği görülüyor.
Kapanışa yakın Japonya’da Nikkei 225 endeksi yatay seyrederken, Hong Kong’da Hang Seng endeksi yüzde 0,55 değer kaybetti. Çin’de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,15 ve Güney Kore’de Kospi endeksi yüzde 0,18 değer kazandı.
Yurt içinde, dün satış ağırlıklı bir seyir izleyen Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi, günü önceki kapanışının yüzde 0,25 altında, 2.857,18 puandan tamamladı.
Dolar/TL dün yüzde 0,1 artışla 17,9547’den kapanmasının ardından bugün bankalararası piyasanın açılışında 17,9580 seviyesinde işlem görüyor.
Analistler, bugün yurt içinde konut satışları ve konut fiyat endeksi, yurt dışında ise Almanya ve Avro Bölgesi’nde ZEW beklenti endeksleri ile ABD’de inşaat izinleri, konut başlangıçları ve sanayi üretimi verilerinin takip edileceğini belirterek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 2.880 ve 2.900 seviyelerinin direnç, 2.830 puanın destek konumunda olduğunu söyledi.