Küresel piyasalarda, ABD Merkez Bankasının (Fed) faiz indirim zamanlamasına ilişkin belirsizliğin devam etmesi ve Fed Başkanı Jerome Powell’ın “bekle-gör” yaklaşımı mesajlarıyla karışık bir seyir izlenirken, bugün yoğun veri gündemi yatırımcıların odağına yerleşti.
Son dönemde ABD’de açıklanan makroekonomik veriler, güçlü ekonomik aktiviteye işaret ederken, dün ADP özel sektör istihdamının martta 184 bin kişiyle piyasa beklentilerinin üzerinde artması da iş gücü piyasasında sıkı duruşun devam ettiğine ilişkin sinyaller verdi.
Tedarik Yönetim Enstitüsü (ISM) hizmet sektörü Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI), martta aylık bazda 1,2 puan azalışla 51,4’e gerileyerek piyasa beklentilerinin altında gerçekleşirken, S&P Global tarafından açıklanan marta ilişkin hizmet sektörü PMI verisi de 0,6 puan azalarak 51,7’ye geriledi. Verilerdeki gerilemeye karşın hizmet sektöründe genişlemenin sürdüğü görüldü.
Dün, Fed Başkanı Jerome Powell, Stanford İşletme, Hükümet ve Toplum Forumu etkinliğinde yaptığı konuşmada para politikasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Enflasyonun sürdürülebilir bir şekilde yüzde 2’ye doğru ineceğine dair güven artana kadar politika faizinin düşürmenin uygun olacağını öngörmediklerini aktaran Powell, “Ekonominin gücü ve enflasyonda şu ana kadar kaydedilen ilerleme göz önüne alındığında gelen verilerin politika kararlarımıza yön vermesine izin verecek zamanımız var.” diye konuştu.
Powell, “Ekonomi genel olarak beklediğimiz gibi seyrederse çoğu FOMC üyesi bu yılın bir noktasında politika faizini düşürmeye başlamanın uygun olacağını düşünüyor.” dedi.
Diğer Fed yetkilileri de dün açıklamalarda bulunurken, Atlanta Fed Başkanı Raphael Bostic, bu yıl hala son çeyrekte yapılacak bir faiz indirimi öngördüğünü bildirdi.
Enflasyonda yüzde 2 hedefine 2026’ya kadar dönemeyeceklerini düşündüğünü belirten Bostic, yolun engebeli olacağını, son birkaç aydır enflasyonun 2023’e kıyasla pek fazla hareket etmediğini söyledi.
Analistler, verilerden ve yetkililerden gelen açıklamaların ardından pay piyasalarında karışık bir seyir izlendiğini belirterek, yarın açıklanacak ABD istihdam raporu verilerinin piyasaların yöne üzerinde etkili olabileceğini söyledi.
Söz konusu gelişmelerin ardından para piyasalarındaki fiyatlamalarda Fed’in yüzde 64 ihtimalle haziranda faiz indirimine başlayacağına yönelik fiyatlamalar öne çıkarken, ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi yüzde 4,43’ten yüzde 4,35’e geriledi.
Düşüş eğilimini üst üste 3. işlem gününe taşıyan dolar endeksi ise şu sıralarda 104,2 seviyesinde bulunuyor.
Powell’ın bu yılki potansiyel faiz indirimlerine verdiği desteğin de etkisiyle dün altının ons fiyatı yükseliş eğilimini üst üste 7. işlem gününe taşıyarak 2 bin 300 doların üzerini test etti. Altının ons fiyatı şu dakikalarda 2 bin 299 dolardan alıcı buluyor.
Jeopolitik gerilimler ve arz kesintileri ise petrol fiyatlarını yukarı yönlü desteklemeye devam ediyor. Brent petrolün varil fiyatı yükseliş serisini üst üste 6 işlem gününe çıkartmasını takiben 89,3 dolardan işlem görüyor.
Dün, New York borsasında Nasdaq endeksi yüzde 0,23 ve S&P 500 endeksi yüzde 0,11 değer kazanırken, Dow Jones endeksi ise yüzde 0,11 azalış kaydetti. ABD’de endeks vadeli kontratlar, yeni güne de karışık bir seyirle başladı.
Avrupa borsalarında ise dün pozitif seyir hakim olurken, bugün gözler bölge genelinde açıklanacak hizmet sektörü ve bileşik PMI verilerine çevrildi.
Analistler, bugün Avrupa Merkez Bankasının (ECB) son toplantısına ait tutanakların yayınlanacağını hatırlatarak, tutanaklarda bankanın gelecek dönemde atacağı adımlara ilişkin ipuçları aranacağını dile getirdi.
Öte yandan, dün Euro Bölgesinde açıklanan öncü enflasyon verilerine göre Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) martta yıllık yüzde 2,4 artışla beklentilerin altında kalırken, aylık bazda da yüzde 0,8 arttı.
Açıklanan verilerin ECB’nin faiz indirimlerine yakında başlayabileceği beklentisini güçlendirmesine karşın dolar endeksindeki gerilemeyle, yükseliş eğilimini üst üste 3. işlem gününe taşıyan avro/dolar paritesi, şu dakikalarda önceki kapanışının yüzde 0,1 üzerinde 1,0850 seviyesinden işlem görüyor.
Dün İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 0,03, İtalya’da MIB 30 endeksi yüzde 0,45, Almanya’da DAX 40 endeksi yüzde 0,46 ve Fransa’da CAC 40 endeksi ise yüzde 0,29 artış kaydetti. Avrupa’da endeks vadeli kontratlar, yeni güne ise karışık bir seyirle başladı.
Asya pay piyasalarında alış ağırlıklı bir seyir öne çıkarken, bugün Çin ve Hong Kong piyasalarında tatil nedeniyle işlem gerçekleşmedi.
Dün, Tayvan’da yaşanan deprem felaketlerinin ardından dünyanın en büyük çip üreticisi olan Taiwan Semiconductor Manufacturing Co.’nun (TSMC) bazı fabrikalarında üretimi durdurduğuna yönelik haber akışı gündemin odağında bulunmaya devam ediyor.
Söz konusu üretim kesintilerinin ardından çip fiyatlarının yükselebileceğine ilişkin beklentilerin artmasıyla Samsung Electronics ve SK Hynix’in hisseleri öncülüğünde pay piyasalarında yukarı yönlü ivmelenme dikkati çekti.
Kapanışa yakın Japonya’da Nikkei 225 endeksi yüzde 1,3 ve Güney Kore’de Kospi endeksi yüzde 1 değer kazandı.
Türkiye’de dün satıcılı bir seyir izleyen Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi, günü yüzde 1,05 değer kaybıyla 8.945,80 puandan tamamladı.
Dolar/TL, dün satıcılı bir seyir izleyerek günü önceki kapanışının yüzde 0,3 altında 31,9535’ten tamamlamasının ardından bugün bankalararası piyasanın açılışında 31,9560 seviyesinden işlem görüyor.
Analistler, bugün Türkiye’de reel efektif döviz kuru ile haftalık para ve banka istatistikleri, Avrupa’da hizmet sektörü ve bileşik PMI’ın yanı sıra ABD’de dış ticaret dengesi ve haftalık işsizlik maaşı başvuruları verilerinin takip edileceğini belirterek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 8.900 ve 8.800 seviyelerinin destek, 9.000 ve 9.100 puanın ise direnç konumunda olduğunu kaydetti.