Meclis Genel Kurulu, güncel konuşmalarla bugünkü çalışmalarını tamamladı.
CTP Gazimağusa Milletvekili Teberrüken Uluçay, “Çarşı, Ekonomi, Siyaset” konulu konuşmasında, ekonominin, çarşının içinde bulunduğu durumun ve siyasetin içinde bulunduğu çıkmazın ortak noktalarının tartışılmasının elzem olduğunu belirterek, Milletvekili Ürün Solyalı’nın paylaştığı rapor sonuçlarında ortaya çıkan “geleceğe yönelik endişenin” dikkate alınması gerektiğini kaydetti.
Uluçay, Türkiye Cumhuriyeti’ndeki gelecek seçime ve seçime yönelik sürece işaret ederek bu sürecin ekonominin seyri açısından önemli bir süreç olduğunu kaydetti. Türk Lirası’nın durumuna değinen Uluçay, ekonomi uzmanlarının seçimin sonucundan bağımsız olarak Türk Lirası’nın seçim sonrasında yüzde 25 civarında değer kaybedeceği konusunda hemfikir olduklarına dikkat çekti.
Dünya genelinde enerji fiyatlarının yükselmesi, NATO’nun genişlemesi gibi global gelişmelerden bahseden Uluçay, bu gelişmelere paralel, gelecek süreçte Kıbrıs sorunundan bağımsız olarak Güney Kıbrıs ve Kuzey Kıbrıs arasında var olan ekonomik ilişkilerin yoğunlaşacağı bir döneme girilebileceğini söyledi. Uluçay, Yeşil Hat Tüzüğü’yle elde edilen rakamların artırılması için neler yapılabileceğine yönelik yoğun çalışmaların yapılması gerektiğini kaydetti.
Geleceğe dönük beklentilerin olumlu olmasının siyasetçilerin bir sorumluluğu olduğunu kaydeden Uluçay, Türkiye Cumhuriyeti ile imzalanan protokolün içeriğinin, depreme yönelik binaların güçlendirilmesi veya ekonominin güçlendirilmesi gibi konularla halka ışık tutması gerektiğini ancak Gazimağusa İlahiyat Koleji’ne ayrılacak kaynağın ortaya çıkmasıyla bu konuların gölgede kaldığını öne sürdü.
İçerisinde bulunan koşullara göre ve ortama uyum sağlayacak şekilde hareket edilmesi gerektiğini vurgulayan Uluçay, “Kamu binalarının gelecek süreçte imzalanan protokole dahil olmasının hazzını yaşamalıydık. Bu, Kıbrıs Türk halkının hak ettiği bir süreçti. Bu hazzı yaşayamadık” dedi.
Teberrüken Uluçay, ihtiyaçların belirlenmesinin ardından kaynaklara göre okulların takvimlendirilmesinin normal olduğunu ancak İlahiyat Koleji’nin bugünün ihtiyacı olmadığını belirtti.
Elektriğin her alanda çok stratejik olduğunu söyleyen Uluçay, ekonominin gelişeceği sektörler ve bu sektörlerin ihtiyaç duyacağı enerjinin göz önünde bulundurulmasıyla ve tüm paydaşlarla görüşülerek, ülkede var olan enerjinin 20-30 yıllık seyrinin projeksiyonunun yapılması gerektiğini kaydetti. Uluçay, ileriye dönük konuşabilmek için bunun elzem olduğunu vurguladı.
“Ne yaptığını bilmeyen hükümet” başlığı altında konuşma yapan CTP Güzelyurt Milletvekili Armağan Candan ise, “Bu kaçıncı elektrik kesintisi furyası?” diye sordu, memlekette her 3-4 ayda bir herhangi bir sebeple elektrik kesintilerine maruz kaldığını söyledi. Candan, son yıllarda Kıb-Tek’teki sürekli yönetim kurulu ve ilgili bakan değişimlerini de eleştirerek, bu mekanizmayı sürdürebilir kılmak adına “dişe dokunur bir çalışma” olmadığını, bir yere varılamadığını savundu.
Candan, Avrupa Birliği’nin güneş enerjisine ilişkin bir kuruluma ilişkin aylardır oyalandığını, bu süreçlerin hızlandırılması gerektiğini vurguladı.
İmzalanan protokolün ise bir Türkiye’deki seçim çalışmasına indirgendiğini iddia eden Candan, bunun “kabul edilebilir ve sürdürebilir olmadığını” söyledi, “Yazıktır günahtır; bu halk bunları görüyor” dedi.
Candan, dün bir öğretmen sendikasının yaptığı açıklamaya işaret ederek, açıklamadaki deprem konusunda bina yeterlilikleri çalışmalarının tamamlanmadığına ve Namık Kemal Lisesi’nin YONPAŞ’a taşınması ve online eğitime geçilmesine ilişkin ifadeleri okudu. Milli Eğitim Bakanlığı’na çağrıda bulunan Candan, bina yeterlilikleri çalışmalarının yazılı olarak duyurulması ve tamamlanması gerektiğini söyledi.
“Bir memlekette insanlar panik yapabilir. Ama devletin panik yapma hakkı yoktur. Devlet ne yaptığını bilmeli, insanlara doğru yolu göstermelidir” diye konuşan Candan, her anlamda toplumun panik havası yaşamak durumunda bırakıldığını ileri sürdü.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Hasan Taçoy ise, milletvekillerine cevaben yaptığı konuşmada, resesyonla devletlerin nasıl mücadele ettiğine değinerek, burada piyasanın değerleri ve iş hayatının devamına bakıldığını, yatırıma yön vermeye çalışıldığını kaydetti.
Bu konudaki çalışmaların gündemlerinde olduğunu söyleyen Taçoy, günü geldiği zaman çalışmaların paylaşılacağını aktardı.
Arz güvenliği konusuna değinen Taçoy, Vizyon 2035 çalışmasını hatırlatarak, Vizyon 2035’e göre 2030 yılında 850 mw’lık bir enerji arz güvenliğine, 2035 yılında 1150 mw’lık arz güvenliğine ihtiyaç olduğunu kaydetti. Taçoy, bu rakamın pik kullanımın iki katını ifade ettiğini anlattı.
Şu anda pik kullanımın 330 mw, arz güvenliğinin ise 458 mw olduğuna işaret eden Taçoy, bunun üretiminde yaşanılan kapasite sıkıntılarına ve arızalı makinelere değindi ve AKSA’nın olmadığı bir senaryoda bu kapasitede üretimin nasıl başarılacağını ve başka yatırımcının ne kadar sürede bu güce ulaşılabileceğini sordu.
-“Ülkenin siyasi ve stratejik yapısı Kıb-Tek’in özelleştirilmesine izin vermez”
“Elektrik Kurumu özelleştirilemez. Bu ülkenin siyasi ve stratejik yapısı buna izin vermez” diyen Taçoy, şu anki yapıda özelleştirilmiş noktaları açıkladı. Taçoy, özelleştirilmeyen kısımlarda, iletim hatlarında, güçlendirme ve yükseltme çalışmaları hakkında bilgi verdi.
Ara bölgedeki güneş enerjisi çalışmalarının gecikme sebebinin, Güney tarafın tesisin işletilmesindeki egemen olma çabası olduğunu söyleyen Taçoy, bu projenin de Vizyon 2035’ten çıkan bir çalışma olduğunun altını çizdi. Taçoy, “Bu çalışmaları biz yaptık. O yol haritası olmayan hükümetin yol haritası var” diye konuştu.
Taçoy, “bu ülkenin elzem ihtiyacı olan 650 kusur hazır güce ihtiyaç var” dedi, buna nasıl ulaşılacağının ve enterkonnektenin tartışılması gerektiğini belirtti.
Taçoy, polis tarafından 10 trafonun tespit edildiğini ve resimlenen bu trafoların sabote edilmiş olduğunu söyleyerek, bu trafoların 6’sının idare tarafından tamir edildiğini, şu anda ise sendikanın trafoları tamir etmek üzere 3 saat süre istediğini açıkladı.
Namık Kemal Lisesi’nin YONPAŞ’a olarak taşınma konusuna da değinen Taçoy, hava muhalefeti nedeniyle binanın kapılarının gelmesi geciktiğini, bunun yanında Gümrük’te iş yavaşlatma eylemi olduğundan dolayı süreçte 5 günlük bir gecikme yaşandığını söyledi.
Elektriğe ilişkin SKALA projesi başta olmak üzere, Protokol’de yer alan projeler hakkında bilgi veren Taçoy, bu ülkenin bu yıl bir şantiye alanına dönmesi gerektiğini ifade etti.
Bakan Taçoy’un ardından tekrardan söz alan CTP Milletvekili Armağan Candan, 25 okul hariç protokolde yer alanları defalardır duyduklarını, her protokolde yıllardır aynı konuların yer aldığını ama bunların hayata geçirilmediğini belirtti.
Candan, aylardır, 3-4 bakanın isminin “ha gitti ha gidiyor” diye gündeme geldiğini hatırlatarak, böyle bir ortamda bakanların verimli olmasını beklemenin saçma olduğunu belirtti.
Dünyanın her yerinde grev yapıldığını, grevin de bir hak olduğunu söyleyen Candan, toplumun vicdanında haksız konuma düşmeden önce hükümet edenlerin masayı kurması ve çözüm üretmesi gerektiğini belirtti.
CTP Milletvekili Teberrüken Uluçay da söz alarak, “Değişikliğe ihtiyaç duyulmayacak bir yola çıkmak doğru bir tavır olmayacak mıydı?” diye sorarak, kablo konusunda yapılacak çalışmalara da katkı koymaya hazır olduklarını söyledi.
Bu konuda hiçbir çalışma yapılmadığının altını çizen Uluçay, neyin ne olması gerektiğini herkesin gördüğünü ancak Meclis’te ortak akılla hareket etmeyi beceremediklerini dile getirdi.
Uluçay, bunun en önemli sebebinin de önceki konuşmalarda belirtildiği gibi istikrarsızlık olduğunu belirtti.
Kamu İhale Yasası’nda değişikliğe gerek kalmadan da kablo konusunu hayata geçirmek için yapılacak çalışmalar olduğunu savunan Uluçay, enterkonnekte sisteme bağlanma ihtiyacı ve isteğinin normal olduğunu ve bunun Kıb-Tek’e bir zarar vermeyeceği konusunda hem fikir olunduğunu söyledi.
Uluçay, yasayı değiştirmenin sisteme bağlanma konusuna ışık tutulmadığını kaydetti.
Uluçay’ın konuşmasının ardından Bakan Hasan Taçoy, bu yasa hazırlanırken günlerce aralıksız çalıştıklarını, sonrasında da değişiklik önerilerini hep reddettiğini anlatarak, ancak bu sefer çok elzem bir ihtiyaç olduğunu gözlemlediğini kaydetti.
Konuşmaların ardından bugünkü Meclis Genel Kurulu çalışmaları tamamlandı.
Bir sonraki Genel Kurul 10 Nisan Pazartesi günü yapılacak.
TAK