Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) İskele Milletvekili Fide Kürşat, “Enflasyon, Artan Üretim Maliyetleri, Düşen Alım Gücü ve Fukaralaşan Kıbrıs Türk Toplumu” başlıklı konuşma yaptı.
Kürşat, TL’nin değer kaybetmesi ve devamındaki enflasyonla mücadele etmek zorunda kalındığını ifade ederek, KKTC istatistik kurumunun enflasyon verilerini paylaştı ve ülkenin bir yılda yüzde 67 pahalılaştığını hatırlattı.
Kürşat, mart ayında Avrupa’da enflasyon gerilerken TC’nin yüzde 50 civarıyla, Arjantin’den sonra en yüksek enflasyon verisine sahip G7 ülkesi olduğunu kaydetti.
KKTC’nin kendi para birimi olmaması nedeniyle TC’den bile daha ağır şartların altında kalındığını kaydeden Kürşat, 2022 yılında KKTC’de yıllık 94,5, TC’de 64,3, AB’de 10,6 enflasyon yaşandığını belirtti.
Kürşat, “Türk Lirası kullanmanın bedelini TC’den daha ağır şekilde ödediğimiz ortada” diyerek, para politikasının ekonominin yönlendirilmesinin en önemli unsuru olduğunu, içinde bulunulan durumun istikrardan söz etmeyi imkansız hale getirdiğini söyledi.
Ülkeye giren tüm tüketim maddelerinin dövizle gelmesinin yarattığı sıkıntılara da değinen Kürşat, ithalatçıların yükseleceğini varsaydıkları dövizi de hesaplayarak, peşinen bu miktarı da halktan aldığını kaydetti.
TC’deki seçimler sonrasında dövizde yükselişin öngörüldüğünü dile getiren Kürşat, bunun için bir tedbir alınıp alınmadığını sordu.
Geçen hafta açlık sınırının 14 bin 148 olarak açıkladığını, asgari ücretle aradaki farkın her geçen gün arttığını söyleyen Kürşat, bugün yayınlanan bir gazete haberinde halkta market fobisi oluştuğunu ve insanların temel ihtiyaçlarını karşılayamayacak duruma geldiğini okuduğunu paylaştı.
Kürşat, insanların talebinin alım gücünün arttırılması ve denetim yapılması olduğunu söyleyerek, zaman içinde ucuzluğu sağlamak için vaadedilen girişimler olduğunu ancak herhangi bir olumlu değişiklik yaşanmadığını vurguladı.
Kürşat, artık istikrarlı bir para birimine geçmek için ciddi çalışmalar yapılması gerektiğini dile getirdi.
Güney Kıbrıs’ta temel gıdalara üst limit konulduğunu, hükümetlerin halkın alım gücü için farklı adımlar attığını kaydeden Kürşat, ucuzluğu sağlamak için yapılabilecekleri sıralayarak, hükümetin konuyla ilgili nasıl planlama yaptığını duymak istediğini ekledi.
-Besim
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Lefkoşa Milletvekili Filiz Besim de, “Yine Sağlık Sorunlarımız” başlıklı konuşma yaptı.
Besim, bugün esas dile getirmek istediği konunun Thalassaemia olduğunu, bu ülkede konuyu, “1980 yılından başlayarak yapılanlarla muhteşem noktalara taşıdıklarını” kaydetti.
Son yıllarda ülkenin demografik yapısının değişmesiyle farklı kan hastalıklarıyla da mücadele etmek zorunda kalındığını kaydeden Besim, tanısı konmuş 34 hastanın yanı sıra tanı almayan tedavi edilmeyen başkalarının da olduğuna inandığını söyledi.
Besim, geçmişte yapıldığı gibi bugün gelinen durumda da evlenecek kişilerden farklı testler istenebileceğini hatta ülkeye girişlerde tetkik yapılırsa bu sağlık sorunlarının erkenden tespit edilebileceğini kaydetti.
Hamilelik tanısı konan herkese de bu testlerin yapılabileceğini ve bunun bildirime zorunlu tanı kapsamına alınabileceğini söyleyen Besim, şu an tedavi alan 150 Talasami hastası olduğunu ve son bir yıldır ilaç konusunda ciddi sıkıntılar yaşadıklarını vurguladı.
Besim, Talasami hastalarının, başarı hikayelerinde de yer alan binalarının, deprem testlerinde kritik seviyede olduğunun belirlendiğini ve restorasyonunun acil olduğunu belirtti.
Talasamia Merkezi’ndeki cihazlarla ilgili de çeşitli sorular yönelten Besim, tüm eksikliklerin giderilerek son teknolojiyle tanı ve tedavinin gerekli olduğunu kaydetti.
Besim, kan bağışı noktasında da daha aktif olunması, gerekirse kan bulmak için daha sürdürülebilir tedbirler bulmanın zorunluluğuna değindi.
-Şahiner
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Lefke Milletvekili Salahi Şahiner de “Kamusal Hizmetlerin Önemi” konulu bir konuşma yaptı.
Şahiner, artan hayat pahalılığıyla birlikte devletin sorumluluklarının da arttığını kaydederek, sosyal devletin vatandaşlarına sağlamak zorunda olduğu hizmetler bulunduğunu hatırlattı.
TC’nin son dönemde uyguladığı politikalar sonucunda yaşanan enflasyona değinen Şahiner, uzmanların önümüzdeki dönemde “dövizin patlayacağını bağırdığını” ve yapılması gerekenlerin belirlenmesinin önemine işaret etti.
Şahiner, enflasyon sepetine bakıldığında devletin ödevi olan hizmetlerin ücretsiz olması gerekirken hayat pahalılığını oluşturan kalemler haline geldiğini belirtti.
Anayasaya göre ücretsiz olması gereken eğitimi özel okullardan almak zorunda kalan vatandaşın diğer ihtiyaçlarını kısmak zorunda kaldığını söyleyen Şahiner, özelden hizmet alan 12 bin öğrenciye devletin hizmet verecek durumda olmaması nedeniyle özel okulların zaruri hale geldiğini vurguladı.
Kamusal sağlık hizmetlerinin, insan üstü bir emek sarfeden sağlık çalışanlarına rağmen sefil durumda olmasını eleştiren Şahiner, sistemdeki eksikliklerden dolayı halkın cebinden çıkan milyarlarca TL olduğunu kaydetti.
Telekomünikasyon alanında da tekelleşmenin yaşandığını ifade eden ve denetimin yetersizliğine işaret eden Şahiner, ulaştırma altyapısından sorumlu karayollarının “yama yapma becerisini bile yitirdiğini” belirtti.
Toplu taşımanın olmaması ve akaryakıt fiyatlarındaki artışların bir kısım insanın zor günler geçirmesine sebep olduğunu söyleyen Şahiner, bu ülkede kalmak için çaba harcayan Z kuşağının da konut fiyatlarındaki artış sonrasında burada kalmalarının zorlaştığını dile getirdi.
Elektrik üretiminde özelleştirmenin ucuzluk getirmediğini zaten gördüklerini hatırlatan Şahiner, halkın kamusal olarak karşılanması gereken elektriğin de AKSA aracılığıyla alınmasıyla bu konuda da kamusal fayda sağlanamadığını vurguladı.
-Akpınar
Demokrat Parti (DP) Girne Milletvekili Serhat Akpınar ise, “Yasalar/Kurumlar ve Güncel Siyasi Gelişmeler” konusunda söz aldı.
Akpınar, ülkenin gelecekteki ihtiyaçları göz önüne alındığında yasaların güncellenmesi gerektiğini ve yüksek öğrenim alanında da acilen değişikliğe gidilmesi gereken yasalar olduğuna işaret etti.
Eğitim alanındaki tüm paydaşların ihtiyaçlarını giderecek değişiklik yasa tasarısıyla ilgili bilgi veren Akpınar, bu değişikliklerle birlikte bir dizi sorunun çözüleceğini söyledi.
YÖDAK’ın siyasetin gölgesinde bir kurum olmaması gerektiğini, istedikleri değişikliklerle YÖDAK’ın yapısını da destekleyecek adımlar atılabileceğini dile getiren Akpınar, yasa tasarısıyla oluşan “hantal ve iş yapamaz” konumuna çözüm getirmeyi amaçladıklarını belirtti.
YÖDAK’ın nasıl daha iyi bir yapıya kavuşturulabileceğini anlatan Akpınar, tüm annelerin de yaklaşan Anneler Günü’nü kutladı.
TAK