Meclis’te güncel konuşmalar yapılıyor
Eklenme Tarihi: 13 Haziran 2023

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu devam ediyor.

CTP Lefkoşa Milletvekili Ürün Solyalı, güncel konuşmasında, Mali ve İktisadi İşbirliği Protokolü’nü okurken “utandığını” ifade ederek, metnin içerisinde uluslararası bir protokolde olmaması gereken “çok basit işlemler” yer aldığını belirtti. Solyalı, “Bunları, toplum olarak uygulamaktan aciz bir taraf olarak mı buraya koyuyoruz yoksa karşı taraf mı bizı öyle görüyor?” diye sordu.

Protokolde birçok yasaya ilişkin değişiklik öngörüldüğünü söyleyen Solyalı, Anayasa’nın 90’ıncı maddesine yer vererek, eğer yasalarda bir değişiklik öngörülüyorsa, bir onay yasası alınması gerektiğini söyledi.

Solyalı, protokolün süresinin dolmasına 7 ay kaldığını ancak çok eylem öngördüğünden yapılmasının mümkün olmayacağı görüşünde olduklarını belirtti.

Protokolün dövize endeksli hazırlandığını savunan Solyalı, protokolün hazırladığı günden bugüne bütçede, TL’nin değer kaybından kaynaklanan 100 milyon sterlinlik bir kayıp yaşanmasının bir “öngörüsüzlük” örneği olduğunu söyledi. Solyalı, toplumun “bile isteye” fakirleştirilmeye çalışıldığını iddia etti.

Toplu iş sözleşmelerine ilişkin maddeleri de eleştiren Solyalı, Anayasa’nın 54’üncü maddesinin toplu iş sözleşmeleri düzenlediğine işaret ederek, mevcut yasa gereği toplu iş sözleşmelerin bitmesinin ardından 1 yıl aynı koşulların devam ettiğini hatırlattı.

Bu konuda daha fazla çalışılması çağrısında bulunan Solyalı, “İnsanların geleceğidir, çalışma hayatıdır” ifadelerini kullandı ve böyle protokollerle müdahale edilmemesi gerektiğini söyledi.

Solyalı, protokolde yer alan “TL kullanımının yaygınlaştırılması” ibaresine de işaret ederek, enflasyon vergisini, en azından bir para politikası olarak protokol anlaşmasına neden konmadığını sordu.

Başbakanın dövize ilişkin bir komite kurulacağını açıkladığını ancak ardından hiçbir eylemde bulunmadığını savunan Solyalı, 2018 yılındaki ekonomik krizde 4’lü hükümetin almış olduğu tedbirleri hatırlattı.

Hintli bir ekonomistin “Fakirleştiren büyüme” tabirine değinen Solyalı, enflasyon ve zamlara ilişkin bazı haber başlıklarına yer vererek, “bize hiçbir önlem bulamayan, aciz bir hükümetle karşı karşıyayız” dedi.

Solyalı, hükümete seslenerek “gerekeni yapın” çağrısında bulundu.

Muhalefet milletvekillerine yanıt veren Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Hasan Taçoy, hükümetin bir yıldır iktidarda olduğunu ve 2022 yılı protokolünde yer alan maddelerin birçoğunun hayata geçirildiğini, beğenilmeyen kısımlarının karşılıklı görüşmeyle yumuşatıldığını söyledi.

Sendikalar ve toplu iş sözleşmelerine ilişkin, toplu iş sözleşmesi olmadığı durumlarda iş yasası kurallarının geçerli olduğunu hatırlatan Taçoy, iş yasasında olmaması halinde toplu iş sözleşmesinde yer alan maddelerin geçerli olduğunu kaydetti.

Hasan Taçoy, iki ülke arasındaki anlaşma gereği, Türkiye’den gelen ürünlerin TL değeriyle adaya geldiğini ve bunların üzerinden gümrüi alındığını ancak euro endeksli bir muhasebede bunların Euro’ya çevrilmesi halinde fiyatların günlük değieceğini ifade etti.

Gümrüklendirmedeki fiyat hesaplamaları konusunda da bilgi vererek, döviz ve TL olarak yapılan hesaplamalardaki farklılıkları aktaran Taçoy, “TL ile mal ettiğiniz bir şeyin hesabını Euro’yla yapamazsınız” dedi.

CTP Lefkoşa Milletvekili Doğuş Derya, “Devlet yoksulları nasıl öldürür?” konulu güncel konuşmasına başlamadan önce Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Hasan Taçoy’a “konuları dolandırma” eleştirisinde bulunarak, gerçekleşti denilen maddelerin toplumun menfaatine olacak maddeler olmadığını savundu.

Derya, şu an yaşanılan ekonomik krizde imzalanan protokoller sonucunda devletin sosyal devlet mahiyetini yitirdiğini öne sürdü.

Türk Lirası kullanımından dolayı Türkiye’nin neden senyoraj vergisi vermediğinin yanıtını kimsenin veremediğini söyleyen Derya, amacın, küçücük bir toplumu yok etmeye yönelik ekonomik tedbirler uygulayıp, sosyal mühendislikle yeniden dizayn etmek olduğunu savundu.

Toplumun dezavantajlı gruplarına ilişkin bazı verileri paylaşarak, bu grupların yaşadığı sıkıntılara dikkat çeken Derya, kadın işsizlik oranlarının erkeklerden 2 katı fazla olduğunu ve eşit işe eşit ücret uygulanmamasından dolayı kadınların mağdur olduğunu söyledi. Derya, işsiz olan kadın sayısının da yıllar itibarıyla artmakta olduğunu kaydetti.

Dul çocuk sahibi kadınlara 6 bin 499 TL “analık yardımı” verildiğini anımsatan Derya, bu rakamın mevcut şartlarda insan haysiyetine uygun olmadığını söyledi ve kadının işe başlaması halinde bu yardımın kesildiğini aktardı. “Bu insanlara nasıl istihdam alanı yaratacağızı konuşmak yerine, kazanılan hakların nasıl budandığını konuşuyoruz” diyen Derya, bu konularda herhangi bir önlemin gündeme gelmemesini eleştirdi.

Derya, veriler hesaplandığında ortalama günde 3 kadının polise şiddet bildiriminde bulunduğunu söyleyerek, TOÇED’e Ocak-Nisan 2023 döneminde 27 kadının Lefkoşa Türk Belediyesi’ne ait sığınma evine başvuruda bulunduğunu belirtti. Derya, Lefkoşa dışında polis şiddet birimlerinin artık aktif olmadığını söyledi.

Doğuş Derya, 0-3 yaş çocuklar için devlet kreşi olmamasını eleştirerek, parası olmayan ve akraba desteği bulamayan kişilerin, kreş olmadığı için çalışamadığını, bu nedenle geçinemediğini kaydetti. Derya, bu durumun çocuklar arasında da eşitsizlik yarattığını belirtti.

Çocuk istismar vakalarında yıllar içinde artış yaşandığının gözlemlediğini kaydeden Derya, zamanında çocuk ve gençlere yönelik TOGEM açıldığını ancak bugün TOGEM olmadığını ama “çok güzel protokoller” olduğunu söyledi,

Ateşli siyahlara yönelik bir kayıt sisteminin hiçbir kamu kurumunda olmadığını da iddia eden Derya, “Ülkede silahlanmanın ne durumda olduğunu bilmiyorsunuz” dedi. Derya, ev içi şiddet olaylarında av tüfeğiyle ölümler yaşandığına dikkkat çekti.

Ülke nüfusunun yaşlanıyor olduğunu da söyleyen Derya, EVKAF’a ait Lapta Huzurevi binasının bir özel kişiye kiralandığını, bu özel kişinin de binayı ayda 5 bin Sterlin‘e devlete kiraladığını öne sürerek, “Devlet kendi binasına kira ödüyor” dedi.

Engellilere yönelik politikaları da eleştiren Derya, 0-18 yaş engellilere yönelik eğitimi özel bir vakıf olan ÖZEV dışında veren bir kurumu olmadığını söyledi. Derya, 18+ engelli bireylere yönelik de çözülemeyen sorunlar ve ayrımcılık yaşandığını savundu.

Derya, bu tür sorunların çözülmesi yerine, protokollerle yabancıların daha fazla mal ve arsa almasının önünün açıldığını iddia ederek, “Siz, kimin menfaati için orada oturuyorsunuz?” diye sordu. Yüksek tahsilli gençlerin ülkeyi terk ettiğine işaret eden Derya, “Yaptığınız bugünün değil, geleceğin tahribatıdır” dedi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Hasan Taçoy, Engelsiz Yaşam Evi’ne Sığınak Fonu’ndan aktarım yaptıklarını söyledi.

Lapta Huzerevi için 2008’de kiralanan evin huzur evi olarak kullanıldığını kaydeden Taçoy, Kalkanlı’da ise bina sorununun düzenlemelerle planlamasının yapıldığını belirtti.

Zihinsel engelli ve kendi ayakları üzerinde durabilen insanların da birlikte yaşamalarından kaynaklanan sıkıntılar olduğunu kaydeden Taçoy, sosyal devlet olmanın gereklerini yerine getiremediklerini belirterek, üzerinde çalıştıkları projeler hakkında bilgi verdi.

Yaşlılık maaşlarından da bahseden Taçoy, bu maaşların asgari ücret üzerinden hesaplandığını söyleyerek, ödenen miktarın asgari ücretin yaklaşık yüzde 45’i kadar olduğunu belirtti.

Engelli bir kişinin çalışma hayatına kazandırılmasının yardım maaşının kesilmesi anlamında olmaması gerektiğini dile getiren Taçoy, genç bir kişinin topluma kazandırılmasının sağlanması gerektiğini kaydetti.

Yapılan tadilatları hep bağışlarla yapmaya çalıştıklarını söyleyen Taçoy, engelsiz yaşam için birçok projenin hayata geçmesi yönünde adım attıklarını belirtti.

Birçok eksik ve yapılması gereken projeler hakkında bilgi veren Taçoy, Türkiye’ye giderek oradaki yapıları incelediğini ve imrendiğini kaydetti.

Yeni işe başlamış kadın girişimcilere ödeme yapıldığını dile getiren Taçoy, bu kişilerin kendilerine ulaşmasını istedi.

Toplumda sosyal devlet anlayışının sıfır olduğunu dile getiren Taçoy, el birliğiyle bu çitanın yükseltilmesi gerektiğini belirtti.

Taçoy ayrıca, engelsiz yaşam evi için kaynak veren TC büyükelçiliği, KEİ ofisi ve EVKAF’a teşekkür etti.

Lapta Huzurevi’nin 15 Kasım’a kadar bitirilmesi için çalışmalar yaptığını dile getiren Taçoy, birçok çalışmaya girişimlerin sürdüğünü kaydetti.