Dünya genelinde popüler bir meyve olan muz, iki tehlikeli hastalık nedeniyle yok olma riskiyle karşı karşıya. Ancak bilim insanları bu durumu tersine çevirebilmek için umut verici adımlar atıyor. Uzmanlar, bu çalışmaların başarılı olması durumunda halkın farkında bile olmayacağını söylüyor.
1950’lerde yaygın olarak üretilen Gros Michel muzları, Panama hastalığı olarak bilinen bir mantar enfeksiyonu nedeniyle tamamen yok olmuştu. Bunun üzerine şirketler, hastalığa dirençli Cavendish muzlarına yönelmiş ve bu kriz atlatılmıştı. Bugün dünya muz ihracatının yüzde 99’unu bu tür oluşturuyor.
Ancak, 1990’larda Panama hastalığının farklı bir versiyonu Cavendish türünü tehdit etmeye başladı. Marketlerdeki muzlar genetik olarak birbirinin kopyası olduğundan, bir bitki hastalığa yakalandığında diğerleri de aynı tehlikeye giriyor. Bunun yanı sıra, bir başka mantar türünün yol açtığı siyah sigatoka hastalığı da muzları tehdit eden önemli sorunlar arasında.
Fungisitlerle kontrol altına alınmaya çalışılan siyah sigatoka hastalığı, bazı bölgelerde kimyasallara karşı dirençli hale gelen mantarlar nedeniyle daha da zorlayıcı hale geldi. Bilim insanları hem bu hastalıkların çözümünü arıyor hem de yeni muz türleri geliştirme çalışmalarını sürdürüyor.
Geçtiğimiz Ağustos ayında yapılan bir araştırma, mevcut Panama hastalığı varyantının 20. yüzyıldakinden evrimleşmediğini ortaya koymuştu. Bu, bilim insanlarına hastalığın mekanizmasını daha iyi anlama fırsatı sunarken, tedavi umudunu da artırdı.
“Muzunuzda bir değişiklik görmezseniz, harika bir iş çıkarmışız demektir”
ABD merkezli muz üreticisi Chiquita Brands International, KeyGene araştırma şirketi, Musaradix adlı girişim ve Hollanda’daki Wageningen Üniversitesi işbirliğiyle, Yelloway 1 adında yeni bir muz türü geliştirdiğini duyurdu. İki hastalığa da dirençli bu bitkinin şu an serada yetiştirildiği, ancak henüz meyve vermediği belirtiliyor. Yıl sonunda Filipinler’de ekilecek olan bu türün, daha sonra Cavendish muzlarıyla çiftleştirilerek hastalığa dirençli ve tadı alışılmış muzlara benzeyen yeni türler üretilmesi planlanıyor.
Chiquita’nın Sürdürülebilirlik Direktörü Peter Stedman, “Eğer birkaç yıl içinde muzunuzda bir değişiklik görmezseniz, harika bir iş çıkarmışız demektir” diyerek gelişmeleri özetledi.
“Teknik bir sorun yok, ama pazarlama ve yasal sorunlar büyük engel”
Öte yandan, Avustralya Queensland Üniversitesi’nden araştırmacılar, yabani bir muz bitkisinden aldıkları bir geni Cavendish türüne yerleştirerek genetiği değiştirilmiş, Panama hastalığına dirençli bir muz geliştirdi.
Tadının ve görüntüsünün aynı kalması beklense de, genetiği değiştirilmiş ürünlerle ilgili halkta oluşan endişeler ve özellikle Avrupa’daki katı düzenlemeler, bu türlerin pazara girişinde zorluklar yaratıyor. Queensland Üniversitesi’nden Andre Drenth, “Teknik bir sorun yok, ama pazarlama ve yasal sorunlar büyük engel teşkil ediyor” diye ekledi.