Sivil Savunma Teşkilatı Başkanlığı, 6 Şubat’ta Kahramanmaraş’ta meydana gelen deprem felaketinin ardından yürütülen arama kurtarma çalışmaları ile ilgili basın toplantısı düzenledi…

Toplantıda Adıyaman’da yürütülen arama kurtarma çalışmalarına katılan Sivil Savunma İskele Bölge Müdürü Cemal Betmezoğlu ile Lefkoşa Bölge Müdürü Mustafa Duyar depremin ardından yaşanan süreç hakkında bilgi verdi.

İskele Bölge Müdürü Betmezoğlu,Sivil Savunma Teşkilatı Başkanlığı’nın doğal afetlere yönelik hazırlanmış eylem planlarının bulunduğunu ve deprem haberini alır almaz bu planlar çerçevesinde harekete geçildiğini anlattı.

Betmezoğlu, Kahramanmaraş depreminin Sivil Savunmanınyurtdışında aldığı dördüncü deprem görevi olduğunu kaydetti.
Olayın boyutu ve oluşan hasarın tahminlerin çok üzerinde olduğu bilgisi üzerine tüm hazırlıkları tamamlayarak öğle saatlerinde yola çıktıklarını anlatan Betmezoğlu, öncelikle 10 kişilik ekibin spor müsabakalarına katılmak üzere Adıyaman’da bulunan çocuklara müdahale etmek için uçakla harekete geçtiğini, 30 kişilik ekibin ise deniz yolu ile bölgeye gittiğini kaydetti.
Betmezoğlu “Adıyaman’a ulaşmak için depremde hasar gören bölgelerin içinden geçmek zorunda kaldık. Görünen tablo çok kötüydü. Bölgede bir çok binanın hasara uğradığını gördük. İnsanların çaresizliğini, tamamen darmadağın olmuş hayatlarını görerek devam ettik ve Adıyaman’a gittiğimizde çok çok daha kötü bir sahne ile karşılaştık. Toplam 40 kişilik ekip, 8 araç ve bütün arama kurtarma kabiliyetlerimizle çalışmalara başladık” diye anlattı.

Bölgedeki diğer enkazlara da müdahale edildiğini belirten Betmezoğlu, müdahale sonucunda toplamda 7 kişiyi canlı çıkarttıklarını söyledi.

Betmezoğlu“Umudumuz kendi vatandaşlarımızdan da canlı çıkartmaktı. Bunun için son güne kadar çalıştık ancak maalesef herhangi bir vatandaşımıza sağ ulaşamadık. Bina çok kötü hasar almıştı. Sağ kalma olasılıkları çok düşüktü. İlk andan itibaren bu belliydi ama biz yine de umudumuzu yitirmeden çalışmalarımıza devam ettik” dedi.

Lefkoşa Bölge Müdürü Mustafa Duyar ise, İsias Otel’in enkazının bir moloz yığını olduğunu belirtti.

Duyar “Enkazı gördüğümüzde umutlarımız yıkıldı. Son güne kadar aileler ile birlikte devam ettik. Diğer paydaş kurumlarda aramıza katıldı. Hep birlikte elimizden gelen herşeyi yaptık” dedi.

Betmezoğlu ve Duyar basın mensuplarının sorularını da yanıtladı.

Bir soru üzerine Betmezoğlu, Adıyaman’a ulaşan ilk ekibin Sivil Savunma Teşkilatı Başkanlığı ekibi olduğunu belirtti ve 24 saat esasına göre çalışıldığını anlattı.

“Dünyada arama-kurtarma teknolojisi yönünden en üst noktadayız” diyen Betmezoğlu, Kıbrıs’ta yaşanması olası büyük bir depremde ise insan gücü yönünden eksiklik yaşanacağını anlattı.
Betmezoğlu “Sivil savunmanın neredeyse bütün gücünü kullanarak bir binada etkin bir şekilde çalıştık. Bugün Girne ve İskele bölgelerinde yüksek binalarımız var. Büyük bir depremde oluşabilecek onlarca yıkımda Sivil Savunma Teşkilatı Başkanlığının yeterli olması mümkün değil. Ülke olarak bu konuda hazırlık yapmak zorundayız. Sivil avunma Teşkilat Başkanlığı üstüne düşeni her zaman yapmakta. Üniversitelerde arama kurtarma ekipleri oluşturduk, eğitim veriyoruz, gönüllülere eğitim veriyoruz. Ancak bu bütçe meselesi. Teknik cihazlar çok pahalı ve gönüllülerin bunları tedarik etmeleri mümkün değil. 3-5 binanın yıkılması durumunda bütün imkanlarımız sıfırlanır ve yetersiz kalırız” diye konuştu.

Sivil Savunma’nın bu yönde tüm planlarının hazır olduğunu ancak tüm meselenin bütçe ve personel olduğunu vurgulayan Betmezoğlu, “eğer devlet destek verirse ve istihdam olanağı sağlarsa Sivil Savunma Teşkilatı Başkanlığı 24 saat esasına göre çalışabilir” diye konuştu.

Betmezoğlu “Tüm bölgelerde Arama kurtarma ekipleri oluşturulsa bile yine güvende değiliz. Esas olan yapıların sağlam olması. Denetim çok önemli. Bu binalar yapılırken bunu denetleyen kurum ve kuruluşların görevlerini tam olarak yerine getirmesi çok önemli. Kişilerin inisiyatifine bırakılmamalı.Deprem olduktan sonra güvende olur muyuz sorusu doğru değil. bina yıkıldıktan sonra kurtarılacak insan sayısı çok fazla değil. Önemli olan deprem olmadan önlem yapılan binaların sağlamlığının denetlenmesi” dedi.

Betmezoğlu, yıllarca kendilerini böyle afetler için hazırladık ama böylesi bir ortamda empati yapmamanın da mümkün olmadığını söyleyerek, arama kurtarma çalışmalarına katılan tüm personelin psikolojik desteğe ihtiyacı olduğunu da kaydetti.