
Uzmanlar, sulak alanların korunması konusunda acil tedbir çağrısında bulunuyor
Kıvrımlı gagaları, uzun, zarif bacakları ve pembe tonlarıyla dikkat çeken flamingolar, bu yıl da göç yollarındaki Kıbrıs durağında sulak alanları ziyaret ediyor.
Kuzey Kıbrıs’ta Haspolat Arıtma Tesisi’nin açık havuzları, Mağusa Taze Su Gölü, Yenişehir (Gülseren) Sulak Alanı, Glapsides ve Silver Beach gibi noktalarda görülebilen ve genellikle kış aylarında gelmeleri nedeniyle “kış ziyaretçisi” olarak bilinen flamingolar, görenleri büyülemeye devam ediyor.
Flamingoların Güney Kıbrıs’taki uğrak yerleri ise Larnaka’daki Tuz Gölü ve Ağrotur Sulak Alanı olarak biliniyor.
Ancak uzmanlar, ada genelinde flamingo sayısında ciddi bir azalma gözlemlendiğine dikkat çekerek, sulak alanların korunması konusunda acil tedbir çağrısında bulunuyor.
Kıbrıs’ın bu eşsiz konuklarını koruyabilmek için, doğaya saygılı bir yaklaşım benimsemek ve sulak alanları hassasiyetle korumak ve insani faaliyetleri kontrol altına almanın önemi vurgulanıyor.
– “Kış Ortası Su Kuşu Sayımı verileri endişe verici… Harekete geçilmeli”
Kuzey Kıbrıs Kuşları ve Doğayı Koruma Derneği (KUŞKOR), 17-20 Ocak tarihleri arasında gerçekleştirdiği Uluslararası Kış Ortası Su Kuşu Sayımı bulgularına ilişkin yaptığı açıklamada, son iki yılda ortalamanın altında seyreden su kuşu sayılarında bir artış gözlemlendiğini, ancak flamingo sayılarındaki düşüşün devam ettiğini kaydetti.
KUŞKOR, flamingo sayılarının üst üste üç yıldır çok düşük seviyelerde seyrettiğini, 10 yıldır Kıbrıs’ta kışlayan flamingo sayılarında gözle görülür bir düşüş yaşandığını belirtti.
KUŞKOR Başkanı Damla Beton, 2023’te 135 olarak kaydedilen flamingo sayısının 2024 yılındaki sayımda 111’e düştüğünü söyledi. Bu azalmanın temel nedenlerinden biri olarak insan faaliyetlerine işaret eden Beton, Haspolat Tesisleri’nde devam eden çalışmaların kuşların barınabileceği alanları daralttığına dikkat çekti. Beton, bununla birlikte, iklim değişikliğinin de sulak alanlar üzerinde büyük bir baskı oluşturduğunu vurguladı.
KUŞKOR’la eş zamanlı olarak Güney Kıbrıs’ta sayım gerçekleştiren BirdLife Cyprus ise, Av ve Fauna Dairesi ile yaptığı ortak açıklamada, Ağrotur’da kışlayan flamingo sayısının tarihi düşük seviyelere indiğini kaydederek, bu düşüşten duyulan endişeyi paylaştı. Açıklamada 1992 yılından bu yana ilk kez 2025 Ocak ayında yalnızca 30 flamingonun kaydedildiği belirtilirken; bu rakamın 2008’deki şiddetli kuraklık döneminden bile daha kötü olduğu vurgulandı.
Her iki derneğin açıklamalarında ise, Kıbrıs’ın sulak alanlarının korunması için acilen harekete geçilmesi gerektiğinin altı çizildi.
– Korukoğlu: “Adamız kışı geçirmek için ya da daha güneye giderken bir duraklama alanı oluşturuyor”
Türk Ajansı Kıbrıs (TAK) muhabirinin sorularını yanıtlayan Biyolog, Çevre Eğitimi ve Yönetimi Uzmanı Dr. Asuman Korukoğlu, flamingoların üreme ve kışlama alanları arasında gidip gelirken geçiş mevsimlerinde ve kış aylarında Kıbrıs’ta konakladıklarını belirtti.
Geçiş dönemleri ilkbahar ve sonbaharken, kışlama zamanlarının kasım itibarıyla başlayarak nisana kadar sürebildiğini ifade eden Korukoğlu, sulak alanlardaki su düzeyi ve hava koşullarına bağlı olarak bazı yıllarda flamingoların ağustos ayından hazirana kadar adada kalabildiğini de ekledi.
Korukoğlu, “Adamız kışı geçirmek ya da daha güneye kışlama alanlarına gitmek için yol üzerinde bir duraklama alanı. İlkbahar döneminde de kışlama alanlarından, kuzeye üreme alanlarına giderken kullandıkları bir duraklama alanı oluşturuyor.” dedi.
Geçmiş yıllarda Ağrotur Sulak Alanı’nda flamingoların yuvalama girişimlerinin de olduğunu kaydeden Korukoğlu, burada ve Larnaka Tuz Gölü’nde binlerce bireyin sayılabildiğini belirtti.
Kuzey Kıbrıs’ta flamingoların son zamanlarda tercih ettiği alanların yanında, geçmiş yıllarda yoğun olarak Kukla Sulak Alanı’nda görüldüğünü, Kanlıdere ve Tuzluca Deresi’nde kayıtların olduğunu söyleyen Korukoğlu, “Su tutan bütün alanlar flamingolar ve diğer sukuşları için yılın herhangi bir zamanında önemli olabilmektedir.” dedi.
– “Azalma birçok etkene bağlı olabilir, güzergâhtaki tüm etkenler değerlendirilmeli”
Kıbrıs’a gelen flamingo türünün dünyadaki en yaygın tür olan “Phoenicopterus Roseus” olduğunu söyleyen Korukoğlu, tür hakkında şu bilgileri paylaştı:
“Yumurtadan çıktıktan sonra gri, gençken beyaz ve siyahımsı kahverengi ve siyah tüylere sahiptir. Olgunlaştıkça yediği sucul organizmaların kırmızı renk maddesi içermesi dolayısıyla gittikçe koyulaşan bir pembe renge sahip olmakta, kanat altları alev rengi ve uçları da siyah renk olmaktadır. Bu tür Kuzey Afrika, Akdeniz ülkeleri, Güney Doğu ve Güney Batı Asya da görülebilmektedir. Fransa, İtalya, İspanya, Cezayir ve Türkiye’de üreme alanları vardır. Sığ tuzlu daha çok da deniz kıyısularını seven bir türdür. Etçildirler, karides, yuşakçalar ve diğer sucul omurgasızlarla beslenirler.”
Korukoğlu, KUŞKOR ve Birdlife Cyprus’un kış ortası sayımının ardından flamingoların sayısındaki düşüşe işaret ettikleri açıklamaları da değerlendirerek, bu azalmanın çok fazla etkene bağlı olabileceğine dikkat çekti; bu düşüşün nedeninin belirlenmesi için yaşam güzergahlarındaki etkenlerin hepsinin değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
– “İnsan kaynaklı çevre bozulması büyük bir etken”
Korukoğlu, “Kendi ülkemiz açısından kesin olarak söyleyebiliriz ki, çevre bozulmasının en büyük nedenlerinden biri insan faaliyetleridir. Ayrıca küresel ölçekte iklim değişikliğinin de önemli bir etkisi olduğunu düşünüyoruz.” ifadelerini kullandı.
Sulak alanların koruma altında olduğunu belirten ancak mevcut tedbirlerin yetersiz kaldığını vurgulayan Korukoğlu, taşıtların, gürültünün, kirliliğin, başıboş köpeklerin ve köpek gezdiren insanların bu alanlar için ciddi tehdit oluşturduğunu ifade etti.
Korukoğlu, insan etkenine ilişkin şunları söyledi:
“Ülkemizde, sulak alanlar ve çevrelerinde kontrolsüz insan faaliyetleri, gürültü, atıklarla kirlenme ve başıboş köpekler gibi unsurlar doğal yaşamı tehdit etmektedir. Ayrıca, arazi tipi ve diğer taşıtların sulak alanların sınırında ve içinde hareket etmesi, su kenarına gelen kişilerin taş atması, kuşların dikkatini çekmek için bağırması ya da ekmek atması gibi günlük ve basit görünen ancak sürekli tekrarlanan davranışlar, tüm doğal yaşamı olduğu gibi flamingoları da olumsuz etkilemektedir. Ne yazık ki, herhangi bir sulak alanda bu etkilerden en az birini görmek mümkündür.”
Korukoğlu, Kıbrıs’taki sulak alanların korunmasının önemine dikkat çekerek, bu bölgelerin hem birçok canlı için bir yaşam alanı sunduğunu hem de flamingolar gibi göçmen kuşlar için besin ve sığınak sağladığını vurguladı.
-“Yasa ve tüzükler ciddiyetle uygulanmalı”
Bu alanların sürdürülebilir bir şekilde “emniyetli alan” olarak kalabilmesi için yasa ve tüzüklerin ciddiyetle uygulanması gerektiğini vurgulayan Korukoğlu, şu çağrıda bulundu:
“Sulak alanların korunması için çevre eğitimi, bilinçlendirme, uyarı ve sıkı denetimler hayata geçirilmelidir. ‘Koruma önlemleri gerçekten uygulanıyor mu?’ sorusunun cevabı, etkin denetim ve caydırıcı yaptırımlarla verilmelidir. Bilim insanları ve kuş gözlemcilerinin sayım sonuçları dikkate alınmalı ve gereken önlemler kararlılıkla hayata geçirilmelidir.”
Kıbrıs Sulak Alan Topluluğu ve Gazimağusa Belediyesi iş birliğiyle şubat ayında Mağusa’daki sulak alanlarda gözlem ve incelemeler yapıldığını belirten Korukoğlu, bu kapsamda 1. Mağusa Sulak Alanları Çalıştayı’nın da gerçekleştirildiğini söyledi. Korukoğlu, uzmanların katılımıyla hazırlanan çalıştay raporunun kamuoyuyla ve yetkili mercilerle paylaşılacağını ifade etti.