Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs’ta iki devletin iş birliğine dayalı gerçeklerden yola çıkılarak bir çözüm bulunabileceğini işaret ederek Kıbrıs Türk halkının sonsuza dek bir çözüm için beklemeyeceğini, devleti Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile yola devam edeceğini söyledi.
Tatar, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres ile görüştü.
New York’taki BM Genel Merkezi’nde yer alan görüşme, New York saati ile 12.00, KKTC saati ile 19.00’da gerçekleşti.
Görüşme sonrası BM Genel Merkezi’nde görüşme hakkında basına açıklama yapan Cumhurbaşkanı Tatar, BM Genel Sekreteri’ne Kıbrıs konusu ile ilgili Kıbrıs Türk tarafının egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü pozisyonunu anlattığını ifade etti, haksız izolasyon ve ambargoların kaldırılması gerektiğini vurguladı. Tatar, müzakerelerin Crans Montana’dan kaldığı yerden başlamasının mümkün olmadığını federasyon zemininin tüketildiğini de söyledi.
Kıbrıs’ta iki devlet ve iki halk bulunduğuna işaret eden Tatar, 60 yıldır sürdürülen müzakerelerden bir sonuç elde edilemediğini kaydetti.
Tatar, ortaklık cumhuriyeti Kıbrıs Cumhuriyeti’nin bozulmasının ardından müzakerelerin yıllarca sürdüğünü, en son Crans Montana’da çözüm bulunamadığı tespiti sonrası da federasyonun tüketildiğini anlattı. Bu süreçte birçok BM temsilcisinin değiştiğini, şimdi de BM Genel Sekreteri’nin Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin Cuellar’ın yeni ve resmi bir sürece geçilebilmesi için ortak zemin var mı yok mu araştırması yaptığını ifade eden Tatar, Kişisel Temsilci’yi görev tanımının belirlediği çizgiler kapsamında destekleyerek uyum içinde çalıştıklarını kaydetti.
Kıbrıs Türk halkına yönelik uygulanan doğrudan uçuş, doğrudan ticaret, spor, kültürel ve diğer ambargoların haksızlığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Tatar, bu ambargoları kabul etmediklerini vurgulayarak uluslararası camiadan bu haksızlığa son vermesini istedi.
Tatar, Rumların Kıbrıs Cumhuriyeti’nin statüsünü tek başına kullandığını, adanın tek hükümeti gibi kabul edildiğini, Annan Planı’na “Hayır” demesine rağmen AB’ye kabul edildiğini, ancak Kıbrıs’ta iki ayrı devlet, iki ayrı halk bulunduğunu, bunun da tüm kesimler tarafından bilindiğini vurguladı.
-Çözümün yolu…
Kıbrıs’ta iki devletin iş birliğine dayalı gerçeklerden yola çıkılarak bir çözüm bulunabileceğini işaret eden Tatar, Kıbrıs Türk halkının sonsuza dek bir çözüm için beklemeyeceğini, devleti Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile yola devam edeceğini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, soruları da yanıtladı. Tatar, Genel Sekreter’e Kıbrıs’taki gerçekleri, Kıbrıs Türk tarafının pozisyonunu anlattığını ifade ederek, görev süresinin sonunda Holguin’in raporunu bekleyip göreceklerini söyledi. Tatar, ambargoların haksızlığına işaret ederek, AB ve diğer uluslararası camia tarafından verilen sözlerin tutulmamasını eleştirdi.
Tatar, Kıbrıs sorununun; Rumların Kıbrıs’ın hükümeti gibi kabul edilip, Kıbrıs Türk halkının görmezden gelinmesi ve ambargolar altında tutulması olduğunu söyledi. Tatar, tüm bunları Genel Sekreter’e anlattığını, Türkiye’nin desteğiyle iki devletli çözüm vizyonunu sürdürdüklerini ifade etti.
Kıbrıs Türk halkının çözümden yana olduğunu, bu yönde iradesini sürdürdüğünü Annan Planına “evet” dediğini, ancak verilen sözlere rağmen ambargoların devam etmesinin kabul edilmez olduğunu vurgulayan Tatar, özellikle doğrudan uçuşlar, doğrudan ticaret, spor gibi alanlardaki ambargoların kabul edilemez olduğunu, 60 yıldır BM tarafından bunların devam ettirilmesinin adanın gerçekleriyle örtüşmediğini anlattı.
-“BM ve AB politikasını gözden geçirmeli”
Tatar, Kıbrıs sorununun devam etmesinin de bundan dolayı olduğunu ifade ederek, BM ve AB’nin Kıbrıs’taki politikasını yeniden gözden geçirmesi gerektiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Tatar, yaptığı görüşmelerde bu konuları anlattığını, bir taraf devlet bir taraf toplum muamelesi gördükçe soruna çözüm bulunamayacağını kaydetti.