Tatar: Kıbrıs Türk tarafının egemenliğinin net bir şekilde kabulü gereklidir
Eklenme Tarihi: 08 Mayıs 2024

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin  Cuellar yeniden Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Güney Kıbrıs’ta temaslarda bulunuyor.

 

14 Mayıs’a kadar Kıbrıs’ta kalacak olan Holguin, Rum lider Nikos Hristodulidis’in ardından bugün saat 12.00’de Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile bir araya geldi.

Yaklaşık bir saat 10 dakika süren görüşme sonrası açıklama yapan Cumhurbaşkanı Tatar, Holguin’in yetkilerini ve Kıbrıs Türk tarafının verdiği onayı hatırlattığını belirtti.

 

Yeni siyasete ve Kıbrıs Türk tarafının pozisyonuna ilişkin Holguin’e bilgi aktaran Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türk tarafının egemenliğinin net bir şekilde kabulünün gerekliliğine işaret etti.

 

 

Tatar, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin tüm Kıbrıs’ın hükümeti gibi görüldüğünü, AB üyesi olarak Kıbrıs Türkü’nün gasp ettiği haklarını sonuna kadar istismar ettiklerini de vurgulayarak, bunun her türlü izolasyon, ambargo, direkt uçuş ve ticaret gibi konularda da yapılmakta olduğunu belirtti.

Gambiya’daki İslam İşbirliği Teşkilatı zirvesi ziyareti öncesi de Güney Kıbrıs’ın oradaki faaliyetleri engelleme girişimi yaptığını dile getiren Tatar şunları söyledi:

“Esas olan zihniyetin değişmesidir, Kıbrıs Türkü de en az Rumlar kadar meşrudur, eşit egemenlik hakkına sahiptir, bu mücadeleyi o yüzden veriyoruz. Ortak zemin olmazsa, buluşma ve tekrar görüşmenin anlamı yoktur. Holguin’in raporunda bu hassasiyetlere önem verip, Kıbrıs meselesinin detaylarını görerek, adil bir rapor ortaya çıkacaksa bütün bunlar ifade edilmelidir”

 

 

Tatar, baskıyla ve zorla bir çözüm arayışının netice vermediğine işaret ederek, Anavatan Türkiye’nin desteği, kurum ve kuruluşları,demokrasisi,halkı ve başarıları ile KKTC devletinin var olduğunu söyledi.

 

Tatar “Bizi 1974, hatta 1960 öncesine götürecek herhangi bir anlayışa karşı duracağımızı ilettim. Bu devlet bu anlaşmanın mutlak surette bir parçası olacaktır. Bizi entrikaya belirsizliğe sürükleyecek bir anlaşmaya karşıyız.Eşit egemenliğimizin teyit edilmediği bir anlaşmaya karşıyız.Kendisine gayretleri, yaptığı çalışmalar için teşekkür ederim.Yazacağı raporda gerçekleri son yarım asırda yaşananları en iyi şekilde tahlil edip raporuna yansıtmasını dilerim. Kıbrıs meselesinin özünü anlama ve öğrenme fırsatı oldu. Kıbrıs Türküne yapılan haksızlıkları ve Kıbrıs Rum tarafının pozisyonunu istismar ettiğini rapora yansıtması temennimdir” dedi.