Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, ancak Kıbrıs’ta iki devlet temelinde bir anlaşma için müzakere masasına otuabileceklerini Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’e ilettiklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Tatar, New York’ta BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile yaptığı görüşmenin ardından Türkevi’nde gazetecilere açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı.
“Kıbrıs’ta bir anlaşma olacaksa iki devlet temelinde olacak” diyen Tatar, bunun kabulü durumunda resmi müzakerelerde oturup Kıbrıs meslesinin çeşitli boyutlarını görüşebileceklerini Genel Sekreter Guterres’e ilettiklerini söylediklerini aktardı.
Garantör ülke Türkiye ile birlikte bu yeni siyasetin yürütülmekte olduğunu kaydeden Tatar, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da geçen yıl olduğu gibi bu yıl da BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, ancak bu şartlarda bir anlaşmanın Kıbrs’ta mümkün olacağını vurguladığını hatırlattı.
Tatar, bununla birlikte, esas müzakere masasını bir kenara bırakıp, iki taraf arasında işbirliği ve güven tesisi için Türk tarafının daha önce yaptığı önerilerle de ilgili olarak, Rum tarafının kabul etmesi halinde üçlü görüşme yapılabileceğini kaydetti.
Tatar, konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
“Ben Sayın Genel Sekretere bunları anlattıktan ve anlayış gösterdikten sonra elbette diyalog ve iletişimin fevkalade önemli olduğunu, iki taraf arasında işbiriği ve güven tesis edilebilmesi için, Kıbrıs meselesinin özü, esas müzakere masasını bir kenara bırakıp, daha önce de, geçen Temmuz’da gündeme getirdiğim, ada etrafınaki doğal kaynaklar, yenilenebilir enerji, kablo bağlantısı ve düzensiz göç, mayınların temizliği gibi konuları ele almak üzere iki eşt taraf olarak, BM Genel Sekreterin başkanlığında, iki liderin de katılabileceği üçlü görüşmelerin yapılabileceğini kendisine aktardım. Kendisi de bunu araştırım değerlendirmesini yapacaktır. Bizim eşit egemenliğimiz, eşit uluslararası statümüz kabul edilmeden resmi müzakerelere geçmemiz mümkün değildir.”
Tatar, Güney Kıbrıs’la ticaretin gelşmesi için karşılıklı giriş-çıkışların daha rahat yapılabilmesi için Haspolat’ta ticari bir kapı açılması yönünde önerileri olduğunu da Genel Sekretere ilettiklerini belirtti. Tatar, “Hem metehan kapısındaki sıkışıklığı rahatlatmak hem de iki taraf arasında ticareti geliştirebilmek için Haspolat kapısının açılmasını önerdiğimde, kendisi de bunun doğru bir yaklaşım olduğunu, bunun yapılması gerektiğini ifade etti” şeklinde konuştu.
“KKTC bir yandan devlat olarak yoluna devam ederekn, diğer yandan da iki devlatin işbirliğinde bir anlaşmanın parçası olabileceğini Genel Sekretere tekrar ilettik” diyen Tatar, “yıllarca boşa çıkmış, tüketilmiş ve hiçbir zaman neticelenmemiş federal temelde bir anlaşma zemininin artık hiçbir hükmü kalmadığını, çünkü şartların çok değiştiğini, BM’nin de bunu çok iyi anlaması gerektiğini aktardık” ifadelerini kullandı.
“Rum tarafı daha önceki görüşmelerde de hep oyunu bozmuştur” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, Rum tarafının esas niyetinin bu meseleyi üniter bir yapıya evrimleştirebilmek olduğunun altını çizdi. Tatar, “ilk önce belki federal model, ama Türkiye’nin olmadığı bir AB içinde esas gayeleri Kıbrs Türklerini asimile etmektir. Sıfır asker, sıfır garanti ile bizleri tüketmek ve adayı tamamne bir Ynan adası yapmak. Böyle bir sürece asla onay vermeyeceğimizi vurguladık” dedi.
Genel Sekreter Guterres’in Türk tarafının taleplerini anlayışla dinlediğini anlatan Tatar sözlerini şöyle sürdürdü:
“Önemli olan bunları hukuk zemininde yapabilmektir. Biz bütün bunları meşru ve hukuk zeminine dayandırıyoruz. Rumlar hiçbir zaman bizden üstün olmamalıdır. Ama Kıbrıs Türkü oradadır. Kendi devletiyle, demokrasissiyle, kendi kurum ve kuruluşlarıyla. Şimdi önemli olan bunu taçlandırmaktır. Bu da iki devletli çözüm modeliyle mümkündür.”
Rum lider Hristodulidis’in radikal grupların da desteğiyle seçim kazandığını, dolayısıyla da aklında olanın Kıbrıs Türkerini üniter yapı içine çekmek olduğunu kaydeden Tatar, Rum liderin son önerilerinin de samimiyetsizlik olduğunu belirtti. Tatar, “KKTC’nin varlığını inkar etmeye devam ederlerse Kıbrıs’ta kalıcı bir barış sağlanamayacaktır” şeklinde konuştu.
BM’nin tarafsız olmasını beklediklerini Genel Sekretere ilettikerini kaydeden Tatar, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Aynı (federal) zeminde müzakere başlatmanın hiçbir anlamı olmadığını söylediğimizde Genel Sekreter buna anlayış göstermektediir. Ben Genel Sekreter ile Güvenlik Konseyi arasında bir irtibatsızlık olabileceğini de görüyorum. Çünkü Genel Sekreter gerçeği görmüştür. Çünkü son 8 yılda bu konularda çok deneyim edinmiştir, gerçekleri görmektedir. İnşallah kısa zaman, sonra Güvenlik Konseyi de bu gerçekleri görecektir, görmeleri gerekmektedir.”
Tatar, New York’ta hem kendisinin hem de temsilcilerinin farklı ülkelerin temsilcileriyle de biraraya geldiğini ve Kıbrıs Türk tarafının yeni siyasetini anlattığını da bildirdi.