Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, KKTC’de bir taraftan siyasi çözümle ilgili gayret sarf ederken, bir taraftan da ekonomik olarak KKTC vatandaşlarının refahını artırmaya çalıştıklarını belirtti.
Yılmaz, “Bir taraftan kamu yatırımları, diğer taraftan özel sektör yatırımlarıyla Kuzey Kıbrıs’ı bugünkünden çok daha iyi bir düzeye hep birlikte taşıyacağız. Kaderimiz bir” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, enflasyondaki hadiselerin Türkiye’de düzelmesiyle bunun Kuzey Kıbrıs’a da yansımalarının çok hızlı bir şekilde görüleceğini kaydetti.
Yılmaz, TRT Haber canlı yayınında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.
– “Türkiye Yüzyılı, yatırımların yüzyılı olacak ve bu da ülkemizin refahını çok daha üst düzeylere taşımış olacak”
Cevdet Yılmaz, yaptığı değerlendirmede, “Türkiye konumuyla insan gücüyle potansiyeliyle muazzam bir yatırım ülkesi ve bunu da hayata geçirmemiz lazım. Türkiye Yüzyılı, yatırımların yüzyılı olacak ve bu da ülkemizin refahını çok daha üst düzeylere taşımış olacak” dedi.
Gazze’de yaşanan insanlık dramı karşısında tüm dünyada yükselen bir tepki olduğunu ancak Batı’daki birçok ülke yönetiminin iyi imtihan veremediğini belirten Yılmaz, Türkiye’nin bu konuda tarihsel sorumluluğunu yerine getirdiğini, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın olayların ilk anından itibaren çok yoğun bir mesai ve bütün enerjisiyle ateşkes için gayret sarf ettiğini söyledi.
Yılmaz, Türkiye’nin Filistin’de kalıcı barış için siyasi bir çözüm oluşmasını istediğini, gerekirse garantörlük dahil bütün mekanizmalara ve sorumluluklara hazır olduğunu ifade ederek, “Bir an önce bu insanlık dışı sahnelerin ortadan kalkmasını, çocukların, kadınların, sivillerin katledildiği bu insanlık suçlarının bir son bulmasını ve sorumlularının bir an önce uluslararası mahkemeler önünde, uluslararası hukuk içinde hesap vermesini bekliyoruz” diye konuştu.
Mayıs ayındaki seçim sonucunda siyasi belirsizliklerin, 12. Kalkınma Planı, Orta Vadeli Program (OVP), 2024 yılı bütçesi ve Hükümet Programı’yla da politika belirsizliklerinin ortadan kalktığını vurgulayan Yılmaz, “Depreme rağmen bütçe açıklarını makul seviyede tutmayı başardık. Diğer taraftan Merkez Bankamız büyük bir rezerv birikimi sağladı. 98,5 milyar dolara düşmüştü geçtiğimiz mayıs ayında resmi rezervlerimiz. 8 Aralık’ta 141,4 milyar dolara ulaştı. Tüm zamanların rekoru. Baktığınız zaman hakikaten yüzde 44’e yakın bir artış olmuş rezervlerimizde” ifadelerini kullandı.
Yılmaz, 5 yıllık ülke risk primi CDS’nin mayıs ayında 700’lere kadar çıktığını, bugün gelinen noktada 300’lerin dahi altını test ettiğini hatırlatarak, bunun Türkiye’ye ilişkin algıdaki değişimi, dönüşümü, güven ortamındaki artışı gösterdiğini kaydetti.
Son dönemde, bütün bu adımların katkısıyla Türkiye’ye dışarıdan fon akışının arttığını dile getiren Yılmaz, bunun kredi notlarındaki yükselmelerle daha da artacağını, Türkiye’deki yatırım ortamının çok daha olumlu bir noktaya geldiğini söyledi.
Yılmaz, “Kim ne derse desin dünyada en iyi yatırım yapılabilir ülkelerden biri Türkiye. Coğrafyasıyla genç nüfusuyla birikimiyle dinamizmiyle ve buna biz Türkiye Yüzyılı diyoruz. Cumhuriyet’imizin yüzyılını geride bıraktık. Şimdi Türkiye Yüzyılı, yatırımların yüzyılı olacak ve büyümeye, gelişmeye devam edeceğiz” değerlendirmesinde bulundu.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) bir taraftan siyasi çözümle ilgili gayret sarf ederken, bir taraftan da ekonomik olarak KKTC vatandaşlarının refahını artırmaya çalıştıklarını belirten Yılmaz, “Bir taraftan kamu yatırımları, diğer taraftan özel sektör yatırımlarıyla Kuzey Kıbrıs’ı bugünkünden çok daha iyi bir düzeye hep birlikte taşıyacağız. Kaderimiz bir. Az önce bahsettim o enflasyondaki hadiseler, başka konular Türkiye’de düzeldikçe bunun Kuzey Kıbrıs’a da yansımalarını çok hızlı bir şekilde göreceğiz” dedi.