
Türkiye’nin çevre denizlerindeki hak ve menfaatlerini korumak ve gelecekte denizlerdeki faaliyetlerinin çevresel etkilerini daha iyi değerlendirmek ve denizsel alanlardan azami yönde yararlanabilmek için yıllar önce başladığı Deniz Mekansal Planlaması çalışmaları, ilgili kurumların katkılarıyla nihai aşamaya geliyor.
Ankara Üniversitesi Deniz Hukuku Ulusal Araştırma Merkezi, Türkiye’nin çevre denizlerinden azami yararlanmasını hedefleyen Deniz Mekansal
Planlaması’na ilişkin ilk akademik çalışmayı yayımladı.
Ankara Üniversitesi Deniz Hukuku Ulusal Araştırma Merkezi bu amaçla, “www.dmpturkiye.dehukam.org” internet sitesinde bir harita paylaştı.
Denizler için bir “master plan” teşkil eden ve denizlerin hangi amaçla ne şekilde kullanılacağını belirleyen Deniz Mekansal Planlaması’na dair konuların devlet kurumları nezdinde daha iyi yönetilmesi amacıyla, Türkiye Cumhurbaşkanlığı himayesinde ve Dışişleri Bakanlığı eşgüdümünde “Kurumlararası Koordinasyon Kurulu” ihdas edilecek.
Anadolu Ajansı, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin de Deniz Mekansal
Planlaması ilanına yönelik Türkiye ile benzer çalışmalar yürüttüğünün öğrenildiğini belirtti.
Deniz Mekansal Planlaması çalışmasının, “Mavi Vatan”ın toplum ve ilgili sektörlerde daha iyi anlaşılmasına, aynı zamanda Türkiye’nin çevre denizlerindeki faaliyetlerini çevresel etkenleri de dikkate alarak daha organize şekilde düzenlemesine hizmet etmesi bekleniyor.
Ankara Üniversitesi Deniz Hukuku Ulusal Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Mustafa Başkara, Türkiye’nin Deniz Mekansal Planlaması’na ilişkin ilk çalışmayı, AA muhabirine değerlendirdi.
Yapılan çalışmaların sınırları aşacağına vurgu yapan Başkara, “Merkezimiz KKTC ile onların Deniz Mekansal Planlaması’nda çalışma noktasında olumlu bir mutabakatta ve ikinci aşamada artık sınırlarımızın ötesinde de bu çalışmaları yürütmeye devam edeceğiz” dedi.
Başkara, harita kapsamında Deniz Mekansal Planlaması dış sınırlarının önem arz ettiğini belirterek, şunları kaydetti:
“Akdeniz’de Türkiye’nin Birleşmiş Milletler’e deklare ettiği Doğu’da KKTC ile 2011’de yapılan kıta sahanlığı anlaşması, Batı’da ise Libya ile yapılan mutabakatın koordinatlarını içeren ve Türkiye’nin resmi olarak BM’ye sunmuş olduğu koordinatları kapsayan bir dış sınır söz konusu. Ege Denizi’nde ise ana karalar arası ortay hattı esas alan bir haritadan bahsediyoruz. Bu haritanın temel amacı deniz alanlarının sürdürülebilir kullanımı ve korunması esasında farklı sektörlerin denizlerden maksimum fayda elde edebilmesine hizmet etmektir.”